Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

			


İletişim Yayınevi

Bedeni, Toplumu, Kainati Yazmak (İslam, Cinsiyet ve Kültür Üzerine)




Toplam oy: 164

Çağdaş Türkiye’nin kültürünün kökenleri kaçınılmaz olarak tarihinde aranıyor. İrvin Cemil Schick’in daha önce İngilizce yayımlanan kitaplarda ve süreli yayınlarda yer almış olan makalelerinin derlendiği bu kitapta, pek çok bileşene sahip kültür “alaşımı”nın birkaç boyutu işleniyor. Schick’in makalelerinde, Türkiye kültürünün özellikle İslâm dininden ve kültüründen miras aldığı bazı öğeler, örneğin yazının merkezî önemi, kılık kıyafeti belirleyen kurallar, harem kurumunun anlamı, cinselliğin edebi dışavurumları farklı açılardan inceleniyor.



Bu çalışmaları birbirine bağlayan ve kitabın bütünlüğünü sağlayan temel unsur, konu birliğinden ziyade metodoloji ve bakış açısı birliği. Michel Foucault, Edward Said, Raymond Williams gibi düşünürlerin izlerini taşıyan incelemelerde kültüre bir temsiller sistemi olarak yaklaşılıyor; toplumsal gerçeklik, belirli siyasi konumlara sahip “yazar”ların sürekli ürettiği ve yeniden-ürettiği bir metin olarak ele alınıyor. Schick’e göre, ortaya çıkan bu metinleri, konumlarına göre farklı şekillerde okuyan çeşitli kesimlerden insanlar ise toplumsal hayatı başka biçimlerde tecrübe ediyorlar. Schick’in dilbilimsel yaklaşımı toplumsal gerçekliğin maddiliğini sorgulamıyor; tam tersine, yazarın bu kitapta yer alan makaleleri her şeyden önce metinlerin maddi temellerini vurguluyor.



Bu kitabı idefix'ten sayın alın

Yorumlar

Yorum Gönder

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.