Svistonov'un Eserleri ve Günleri, bir romanın peşindeki bir yazarın hikâyesini anlatıyor. Çevresindeki her şeyi yalnızca romanı için gerekli-gereksiz olarak ikiye ayıran Andrey Svistonov, insanları, mekânları ve olayları kitabında kullanmak üzere parça parça toplamaya başlar. Ancak görünürdeki bu yapısal çözümleme, aslında kendilerini Svistonov'un dostu bilenlerin "tipleştirilme" sürecinde çözülmelerine, çürümelerine neden olmaktadır.
Kalemin, sözün birden fazla anlamıyla kılıçtan keskin olduğunu gözler önüne seren roman, Ekim Devrimi sonrasındaki Leningrad'da yalnızca değerlerini korumaya değil, varlıklarını da sürdürmeye çabalayan aydınların dramını üstü kapalı bir şekilde ele alıyor. Kayhan Yükseler'in Rusça aslından çevirdiği Svistonov'un Eserleri ve Günleri, doğrusal olmayan kurgusuyla yapısal romanın önemli örneklerinden biri.
Özellikle 1920'lerde yazdığı post-sembolist şiirlerle tanınan Konstantin Konstantinoviç Vaginov'u daha önce Keçinin Şarkısı'yla Türkçe okurlarıyla buluşturmuştuk. Şimdi de bu önemli yazarın ikinci romanı olan Svistonov'un Eserleri ve Günleri'ni, dünya klasikleri dizimiz kapsamında okurlara sunuyoruz.
