Bir adam varmış, ince yüzlü, kara kaşlı, kara gözlü, kısa kesilmiş, kara saçlı, genç bir adam. Koluna taktığı sepetiyle, insanlara gerçek yiyeceğin ne olduğunu anlatır, hasta dünyanın ve onun insanlarının iyileşmesinin yolunu onlara gösterirmiş. Bunu yaparken de, sepetinden çıkarıp uzattığı yiyeceklerin tadına baktırarak iyiliğin tadına alıştırırmış. Bu adamın adı Victor'muş.
