Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Lars Iyer'in manifestosu

Hiçbir şey ve her şey hakkında üç kitap: Kuşku, Dogma ve Göç. Newcastle Üniversitesi’nde felsefe dersleri veren Lars Iyer’in bir internet günlüğünde anlatmaya başladığı ve daha sonra romana dönüşen hikaye, bizi edebiyat tarihinin en absürt çiftlerinden biriyle tanıştırıyor. W.



Anlaşılmanın eşiğinden öyküler

Mustafa Orman’ın öyküleri daha önce Notos, Dünyanın Öyküsü, Sarnıç, Yumuşak G dergilerinde yayımlanmıştı.



Zengin kız, fakir oğlan

Türk sineması içinde apayrı bir dünyadır Yeşilçam. Güzel ve masum kızları, yakışıklı ve mağrur delikanlıları, zalim ve zengin babaları, sevecen ve telaşlı anneleri ve çoğu bir filmden diğerine değişmeden gelen mahallelisiyle, her daim hoş geldiğimiz bir komşu evi gibidir.



Doğmamış kitaplar kütüphanesi

Burası bildiğiniz kütüphanelerden değil. Buradaki kitapları kimse okumaz. Raflarımıza özenle yerleştirilmiş kitaplar yerlerini asla terk etmez. Amacımız, kitaplarımıza ebedi bir istirahat ortamı yaratmak. Bir tür huzurdan kale. Şirket bunu garanti ediyor. Okunmak için yazılmamıştır kitaplarımız. Hatta basılmamışlardır. El yazmasıdır. Yazar defterleridir.



Uzak bir gölge

“André Gide’i André Gide yapan şey nedir?” diye sorulsa buna hemen şu yanıt verilebilir: Birincisi yaşadığı dönemin tanığı bir aydın, ikincisi bu dönemin ahlaki sorgulamasını üstlenen sorumlu bir insan. Bütün eser ve eylemlerinin omurgasını bu iki özellik oluşturuyor.

 



Anday vakası

Sanat ortamında en çok konuşulan disiplin şiir ise en çok konuşanlar da şairlerdir. Bu durumu bir tanıma, kalıba sığmaz verili şiire karşı çıkışlar kadar yeni tarifler önerilmesi ya da giz dolu şiirin şifrelerini çözme, açıklama çabası şeklinde açıklayabiliriz. Peki bunca yazı, deneme, tanıtımdan geriye ne mi kalıyor?



Geçmiş ile bugün arasında sıkışmış kadınlar

Ruhun kanayan yaralarının mürekkebe karıştığı sürecin romantik sancılarına, bu satırları okuyacak kadar mezkûr illetten mustarip herkes aşağı yukarı aşinadır. Kimi zaman hüznümüze kimi zaman da öfkemize yaslanarak, sepya ışığın aydınlattığı saman kağıdın gölgesine, geceler boyu insan olmanın kederinden mütevellit laneti karalarız.



Keşifler dönemi

Tarihte “coğrafi keşifler çağı” olarak anılan dönemde neler yaşandığını, daha da önemlisi bu dönemi başlatan unsurları hepimiz az çok hatırlıyoruzdur, ezberlemiştik zamanında; ne de olsa, coğrafya sınavlarının vazgeçilmez (banko) sorusudur!



Aynada bir yere gidemezsin

Uzak kıtalarda kaybolmaya karar veren birinin peşinden giderseniz coğrafyadan çok parapsikoloji bilmeniz gerekir. Hislerinizin kehanete, reflekslerinizin sağduyuya dönüşmesi, aydınlanmanızın yolculuk denen “bedene yeni kafes temini” işlemi esnasında fazla yıpranmaması içinse imge ve katkısız halüsinasyon mertebelerini iyi bellemeniz şarttır.



İkiye bölünmüş hayat: Göçmenlik

"Nina B., Rue de Saussure 55 numaralı binada ölü olarak bulundu. Ölüm nedeni, ateşli silah yarası. Eve zorla girildiğine dair bir belirti yok. El çantasında 10 frank bulundu. Dördüncü katta tamirat yapan göçmen işçiler vardı. Kıskançlık cinayetinden şüphelenilmiş, fakat delil yokluğu sebebiyle bu varsayımdan vazgeçilmiştir.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.