Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Yaşı küçük dostlarınız için

Sassa Buregren’in 2006’da yazdığı Küçük Feministin Kitabı, kahramanı Ebba’nın gazetede gördüğü “dünya liderleri” fotoğrafında hiç kadın olmayışına şaşırmasıyla başlıyor. Fena bir başlangıç değil. Biliyoruz ki, her şey bir şaşkınlık duymakla, karşı tarafta bir tereddüt yaratabilmekle başlar. Karşınızdakinin artık şaşırma ihtimali yoksa da her şey bitmiştir.



Keşifler dönemi

Tarihte “coğrafi keşifler çağı” olarak anılan dönemde neler yaşandığını, daha da önemlisi bu dönemi başlatan unsurları hepimiz az çok hatırlıyoruzdur, ezberlemiştik zamanında; ne de olsa, coğrafya sınavlarının vazgeçilmez (banko) sorusudur!



Annenin “belalı” hayaletleri

İtalyan yazar Elena Ferrante, Napoli Romanları serisiyle adını duyurmuş olsa da, aslında edebiyat anlayışını ilk görebileceğimiz eseri, 1992 tarihli Belalı Aşk’tır.



Kendi içine bakan şiirler

Ömer Aygün 90’lı yıllardan bu yana şiir çevrelerinde yer alıyor. Felsefe eğitimiyle birlikte çeşitli yayınevlerinde editörlük yapmayı sürdürmüş, yakın bir zaman önce de Stéphane Mallarmé üzerine çok değerli bir kitap hazırlamıştı. İlk şiir kitabı Taş Gün Ömer Aygün’ün felsefecilere özgü mesafeli bakışını, kavramsal düşünme tarzını ve soğukkanlılığını yansıtıyor. 160.



Altta ağır aksak Ankara, üstte velveleli hüzün

Ankara’da bir teras. Bir avukat, bir de Burak. Arkadaşlar, sevgililer, bazen rakı bazen bira, yıldızlar, terasın üzerinden meclise doğru uçan kırlangıçlar, pişmanlık, güzel filmler ve müzikler, aşk, leziz yemekler, ihanet, ayrılık, hergelelik, vicdan azabı ve futbol. Tabii bir de avukatın dedesi.



Ejderhalar olmalı mı olmamalı mı?

Francisco Goya’nın 1797 tarihli gravürü “Aklın Uykusu Canavarlar Yaratır”, ışıklar söndürülüp karanlık basınca, çocuklar yataklarının altından çıkacak canavarlardan nasıl korkarsa, karanlığın ve bilinmeyenin içinden çıkabileceklere dair korkuyla karışık her türlü fantezi için ilham vericidir.



Doris Lessing, işte o kadar!

Bütün mutlu çocukluklar birbirlerine benzerler, mutsuz çocukluklar içinse çoğu zaman bir anne yeter. Çocuk büyüdükçe, annenin hayatının trajedisi görünür hale gelir. Geçmişe şefkatle bakmak zordur; zamanı aşamayan, anılara çarpıp sevgisizlik olarak geri dönen bir çabadır bu.

 



Kutsalın ölümü

Sizin de aklınıza bazen Tanrı'nın bir yerlerde yanlış yaptığına ya da bir şeyleri yönetemediğine dair fikirler gelmez mi? Aklımın başıma erdiği zamandan bu yana, bir şekilde sürekli didiştiğim Tanrı'nın varlığından, günahsız çocukların öldürüldüğü sabahlarda daha çok şüpheye düşüyorum. Acaba diyorum Tanrı uyuyor mu?



Batılı gözlerle bakan bir Doğulu

Son yıllarda iyice çoraklaşan şiir ortamımızın ilginç ve kendine özgü şairlerindendir Azad Ziya Eren. Ama şiirlerini kurma biçimi ve tekniği bakımından değil, daha ziyade şiirlerinin haletiruhiyesi, iklimi bakımından; ki hep Ortadoğu’ya bakmaktadır ve mistik bir bakışı ve duyuşu taşımaktadır. Bunda, eminim, Diyarbakırlı ve orada büyümüş olmasının da payı vardır.



Başka şeyler konuşacağımız günleri beklemek

Bir kere her şeyden önce haber değeri var; Semih Gümüş gibi, eleştiriler yazan, dergiler çıkaran, yaratıcı yazarlık dersleri veren bir ismin bu defa bir romanla okuyucu karşısına çıkmasının...

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.