Arşivi

//php print_r ($fields); ?>
Kültür ve Turizm Bakanlığı, okul öncesine yönelik yeni ve özgün masallar üretilmesine katkıda bulunmak için Türkiye genelinde masal yarışmaları düzenliyor ve sözlü anlatı geleneğini yaşatıyor.

//php print_r ($fields); ?>
Bu sayıda, dünyanın geleceğine dair kurulmuş aydınlık ve karanlık hayallere, ütopyalara ve distopyalara bakıyoruz. Ve görüyoruz ki en güneşli ütopyaların üzerinde bile baskıcı bir gücün, bir çeşit toplum mühendisliği çabasının gölgesi duruyor hep. Bu kitaplarda birilerinin ideali daima ötekilerin yıkımı, bir grubun aydınlığı mutlaka ötekilerin karanlığı oluyor.

//php print_r ($fields); ?>
Devlet Opera ve Balesi (DOB) Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen opera festivali bu yıl 10 yaşında. İstanbul Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde 14 Temmuz’a kadar sürecek İstanbul Opera Festivali’ne bu yıl ilk kez Bolşoy Tiyatrosu da katılıyor. Festival, Ankara Devlet Opera ve Balesinin 2 ve 3 Temmuz’da sahneleyeceği “Turandot” operasıyla başlayacak.

//php print_r ($fields); ?>
Bosna’nın millî şairi, Aliya İzzetbegoviç’in kadim dostu, yakın çalışma arkadaşı Cemalettin Latiç… Bosna’nın Yunus Emre’si olarak anılan bu kıymetli şairin kitapları, Okur Kitaplığı’nın özverili ve titiz çabasıyla Türkçeye çevriliyor. İlk üç kitap yayımlandı bile. Bütün Eserleri başlığıyla Latiç’in kitaplarının Türkçeye kazandırılıyor olması çok kıymetli bir yayımcılık çabasıdır.

//php print_r ($fields); ?>
Bazı kadınlar vardır ilk başta varlığını çok hissedemezsiniz, coşkulu ya da farklı değillerdir. Sanki hep oradadırlar, olmaları gereken yerde. Fakat bir şekilde dikkat kesilirseniz o durağanlığının içinde bambaşka denizlerin var olduğunu görürsünüz. Doğru yerde susar doğru yerde konuşurlar. En çok da dinlerler.

//php print_r ($fields); ?>
Dünyanın en önemli edebiyat ödüllerinden olan Uluslararası Dublin Edebiyat Ödülü bu yıl ABD'li yazar Emily Ruskovich’e verildi.

//php print_r ($fields); ?>
Bozkırın, insanı çağıran, hep aşina kaldığımız gizemli bir yanı var. Belki de uçsuz bucaksız bir deniz kıyısında duyduğumuz tekinsizlik de, sık orman yollarında ağaç dalları arasından göğü bulma çabamız da binlerce yıllık genetik bir hafızanın ürünü. Toprağı ayaklarımızın altında hissetmeyi, ufku görmeyi, bozkırın hikâyesini dinlemeyi istiyoruz.

//php print_r ($fields); ?>
Kurmaca üreten bir yazarın yeni çıkan kitabından ne bekleriz? Birden fazla cevabı var bu sorunun: Yeteneklerini sivriltmesi, bizi yeni buluşlara götürmesi ya da çok sevdiğimiz ve alıştığımız üslubuyla yeni bir hikâyeye sürüklemesi. Her okurun, her yazar için farklı cevapları vardır mutlaka. Gölgesiz Matiz hakkında bir yazıya başlarken ben de kendi yanıtlarımı arıyorum.
