Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Her edebiyat ortamının bir açık bir gizli örgütlenme şekli vardır. “Gizli” denilince akla neler neler geliyor. İlk akla geleni, güç-çıkar bileşkesi içinde yürütülen faaliyetler. Kulisler, lobiler, al gülüm ver gülümcüler vb. Bilgi sosyolojisi içinde daha iyi anlayabileceğimiz büyük cemaatler de edebiyatı kendilerine uygun bir şekilde örgütlemeye çalışırlar.

//php print_r ($fields); ?>
Çok uzun zaman önce, ilk gençlik yıllarımda okumuştum Norman Mailer romanlarını. Çıplak ve Ölü, 1971 yılında Türkçeye çevrilmiş, çeviriler Marilyn Monroe hakkında bir inceleme kitabı ve Geyikli Park ile Körler Körlere Yol Gösteriyor isimli romanları ile sürmüştü.

//php print_r ($fields); ?>
Yazma isteminin varoluşsal nedenlerinin kişiden kişiye değişmesinin karşısında yazdığını yayımlatma isteminin nedenleri daha nesneldir kanımca. Kişinin adını, sözgelimi bir dergide ya da kendi yazdığı kitapta görmesinin övüncü pek az şeyle kıyaslanabilir herhalde. Yine de “benim kitabım”, “benim yazım” tamlamaları okumanın, yazmanın kendiliğindenliğine, karşılıksızlığına ket vuruyor kanımca.

//php print_r ($fields); ?>
Erasmus ödüllü, küresel düşünür Ian Buruma, çok dinli bir Batı toplumunun olasılığını savunan, Orta Doğu ve Asya’dan Batı modernitesinin nasıl algılandığına ve neden sevilmediğini açıklamaya kafa yoran, tarihte din üzerinden peydahlanan vahşetin muhasebesini yapan kitaplar ve makal

//php print_r ($fields); ?>
“Beş parmağın beşi de bir olmaz”mış... Gerçekten de eninde sonunda aynı el ayasına bağlansalar da hiçbiri birbirini tutmaz şu beş parmağın. Gelin biz şunu dört yapalım ve bugün, burada birbirine benzemez dört kardeşten bahsedelim: Paul, Wendy, Jude ve Phillip… Yuvadan çoktan uçmuş bu dört kuşu geri getiren ne olabilir? Tabii ki çoktan öte dünyaya göçmüş bir baba.

//php print_r ($fields); ?>
Apartman denen şekilsiz kayaların içinde yaşamaya başladığımızdan beri dikey bir gürültünün merkezine yerleştik. Altı yönden kuşatılan uygar mağarada sessizliğe muhtaç ve sesten ihraç edilerek hayatını sürdürebilmek modern insanın hak ettiği bir ceza – bununla uzlaşması da olanaksız görünüyor. Ses ile gürültü arasındaki farkı tüm ayrıntılarına kadar listelemek ömrü uzatmayacak.

//php print_r ($fields); ?>
Sanat ortamında en çok konuşulan disiplin şiir ise en çok konuşanlar da şairlerdir. Bu durumu bir tanıma, kalıba sığmaz verili şiire karşı çıkışlar kadar yeni tarifler önerilmesi ya da giz dolu şiirin şifrelerini çözme, açıklama çabası şeklinde açıklayabiliriz. Peki bunca yazı, deneme, tanıtımdan geriye ne mi kalıyor?

//php print_r ($fields); ?>
“Sevgili Okur,
Hep inanmışımdır ki, ben, yapıtlarının bazılarını kendi itiraf etse de etmese de, diğerlerinden daha çok seven yazarlar grubuna aitim.

//php print_r ($fields); ?>
“Rüyaların tarihi hâlâ yazılmayı bekliyor [...]. Walter Benjamin (*)

//php print_r ($fields); ?>
Kadınlık Daima Bir Muamma, Metis’in Bilge Karasu Edebiyat İncelemeleri Dizisi'nin en yeni kitabı... Kadın tarihi açısından önemli bir çalışma olmasının yanı sıra edebiyat eleştirisine de "kadınlık" okumaları üzerinden bir katkı sunuyor.
