Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Jean-Christophe Grangé bir önceki romanı Sisle Gelen Yolcu’da bizi kahramanımızın benliğinin derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkarıyor, adeta matruşka gibi sürekli açtığı ve özüne ulaşmaya çalıştığı kahramanının gerilimli macerasını anlatıyordu. Kalın ama sıkıcı olmayan bir romandı bu.

//php print_r ($fields); ?>
Birçok edebiyatçı intiharı temalaştırıp yazı ve şiirlerinde kullanmış ama bazıları onu metnin dışına taşıyarak bizzat tecrübe etmiştir. Ölümün sınır uçlarında gezinen ve kendi iplerini kendi kalemleriyle çeken bu edebiyatçılar yazdıkları metinlerle, arkalarında bıraktıkları notlar ve şiirlerle boğazda kalan bir düğüm gibi atılıyor hayatın sayfasına.

//php print_r ($fields); ?>
Monika Maron'un romanı Uçucu Kül, sosyalist ve demokratik olduğunu iddia etmesine karşın, aslında totaliter olan bir sistemin falsolarını görmezden gelemeyen, toplum içinde yüksek sesle savunamayan, dolayısıyla dünyanın geri kalanına karşı meşrulaştıramayan; düzen için kısa vadede uyumsuz, uzun vadede hain, gazeteci Josefa Nadler'in hikayesini anlatıyor.

//php print_r ($fields); ?>
William Sutcliffe’in kaleminden çıkan Duvar, tam olarak bu sınırın üzerine kurulmuş bir roman. 13 yaşındaki Yeşu ise bu sınır üzerinde ileri-geri hareket eden kayıp bir genç. Hikaye, günün birinde Yeşu’nun -aslında pek hazzetmediği arkadaşı Davut ile oynarken- topunun bir harabenin bahçesine kaçmasıyla başlıyor.

//php print_r ($fields); ?>
Modernizmle ilişkisi dışsal olanların, kendi dinamikleriyle yolları çakışmayanların ya da geç çakışanların onunla olan macerası da kaçınılmaz olarak çalkantılıdır. 21. yüzyılın ilk çeyreğinin ortasında hâlâ her biri diğerinden farklı kavramlar olan modernizm, modernite ve modernleşmeyi birbirine karıştıran entelektüellerin olduğu bir düşünsel iklimde yaşıyor olmamız da bunu kanıtlamaz mı?

//php print_r ($fields); ?>
Neil Gaiman, global dünyanın çoksatar yazarlarından biri. Epik dile olan hâkimiyeti, hikaye evreni kurabilme ustalığı, aktüelle mesafesi ve ölçülü muhalifliğiyle de uzun yıllar popülerliğini koruyacak, öyle anlaşılıyor. Genç kalabilen veya genç okura hikayeler anlatabilen bir yazar. Fantastik edebiyatın içinde kalarak korku türünün popüler referanslarını kullanıyor.

//php print_r ($fields); ?>
Siyah şemsiye, mavi ağaç, sarı yağmurluklu bisikletli adamlar, alan derinliği yüksek plan sekanslar dendiğinde nasıl gözlerimizin önüne anında Angelopoulos filmleri geliyorsa, bira içen yalnız adamlar, kargalar, rüyalar, yabancılaşmış taşra sıkıntıları dendiğinde de aklımızdan o saniye Cemil Kavukçu öyküleri geçer.

//php print_r ($fields); ?>
Özlediğimiz ve bugün son derece yapay biçimde şehirlerin sağına soluna kondurmaya kalkıp gülünç duruma düştüğümüz mahalle kültürünün, biraz hoyrat ama hep samimi bir ortamı vardı. Oraların, yazılı olmayan kuralları ve dilden dile dolaşan tarihi söz konusuydu.

//php print_r ($fields); ?>
Yazar Serkan Türk'ün hazırlıkları iki yıl süren Yüzyıllık Perde adlı kitabı, Türk sinemasının yüz yıllık mazisine nazire eden son dönem çalışmalardan biri. 53 şair ve yazarın seçtikleri filmlerden oluşan kitap, bu anlamda okuyucular için de bir 100. yıl armağanı niteliğinde.

//php print_r ($fields); ?>
Sistemle bütünleşik siyasi partilerde çalışmak, bu partilerden herhangi bir düzeyde aday adayı olmak her vatandaşın üstesinden gelebileceği bir iş değildir. Siyaset denizindeki o zorlu yolculuğu kısa yoldan aşabilmenin tek bir yolu vardır: Siyasetin sizin ayağınıza gelmesi. Kamuoyunda ismi bilinen, kariyer, şöhret sahibi bir insansanız tepeden inme şansınız olabilir.
