Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar



Twin Peaks izleyicileri için okuma önerileri

Twin Peaks 27 yıllık uzun bir aranın ardından ekrana geri döndü! 8 Nisan 1990'da başlayan ve ancak 29 bölüm yayınlanabilen Twin Peaks, polisiye bir dizi olmanın ötesinde, sadık hayran kitlesiyle de televizyon tarihinde yerini almış bir yapım.

 



''Yazdığımız ve Okuduğumuz Her Şey Çeviridir''

Kendimi bildim bileli kelimelerle uğraşıyorum. Kelimelerle uğraşmayı sevdiğimi ilkokulda keşfettim. Şen şakrak bir çocuktum ve yaptığım şakaların çoğu, kelime oyunları üzerine kuruluydu. Kimi zaman kelime oyunlarım o kadar dolaylı olurdu ki onları açıklamak zorunda kalırdım. Tabii esprinin esprisi kalmazdı o zaman da. Fakat benim için kelime sadece oyun demek değil elbette.



Tamam mı, devam mı?

Stieg Larsson’un Ejderha Dövmeli Kız, Ateşle Oynayan Kız ve Arı Kovanına Çomak Sokan Kız’dan oluşan Millennium serisiyle elde ettiği ilgi, öyle kolayca göz ardı edilebilecek gibi değildi zaten.



A'dan Z'ye Nezihe Meriç

Cumhuriyetin ilk kadın öykü yazarlarından birisi olan Nezihe Meriç’in doğum gününü İpekli Mendil yazarlarından Billur Özeke’nin hazırladığı mini bir sözlükçe ile kutluyoruz. Değerli öykücümüz, “Öykü Ana”mızı saygıyla ve özlemle anıyoruz.
      



Kararsız Okur: Hikayemiz yolda yazılır

Denilir ki edebiyatın kendisidir yola çıkmak, yolda olmak. Edebiyat yolculuktur, kimi zaman durduğunuz yerden dünyaya, kimi zaman da dünyanın durduğu yerden içimize doğru ilerleriz. Yol, mitolojiden masallara, destanlardan modern ve hatta postmodern anlatılara yazının temel izleği olmaktan hiç vazgeçmemiş.



Dersimiz: Beat Kuşağı

Beat Kuşağı'nın en önemli figürlerinden biri olan şair Allen Ginsberg, Naropa Üniversitesi'ne bağlı Jack Kerouac School of Disembodied Poetics'teki kürsüsünden genç şairlere seslenirken onları "profesyonel bir evrendeki amatörler" olarak tanımlıyordu. Ölene dek sürdüreceği bu derslerde Beat Kuşağı'nın edebi tarihini anlatan Ginsberg hemen her öğretmen gibi ödevler de veriyordu elbette.



Seyahat etmenin yazarlara sağladığı 6 katkı

Yazar tıkanması denen, o oldukça güç ve kimi zaman da suçlulukla dolu halden mi mustaripsiniz? O halde küçük bir seyahate çıkmaya ne dersiniz? Üstelik yalnızca tebdil-i mekanda bulunan ferahlık sebebiyle değil. Seyahat etmek yazarlık konusunda size sandığınızdan çok daha fazla yardımcı olabilir. İşte seyahat etmenin yazarlara sağladığı 6 katkı...

 



Amerikan edebiyatının guru-olmayan-gurusu

Çarpıcı bir cümleyle başlıyor 79 yaşındaki Don DeLillo’nun yeni romanı Zero K. “Herkes dünyanın sonunu sahiplenmek istiyor.” Geçtiğimiz ay yayımlandığından beri pek çok mecrada saygı dolu yorumlarla karşılandı, ölüm üzerine bu DeLillo çeşitlemesi.



Kararsız Okur: Eski şehrin yeni matematiği: Sözcükler

Bir ait olma-sahip olma hesabı yapılıyorşehirde. Paylaşma kavramı matematiksel bölme marifetiyle açıklanıyor. Ağacın adı yok, sayısı var. Sokakta kaç kişi var? Evde kaç kişi var? Sizde kaç çocuk var? Azınlıklar, çoğunluklar, bölücüler, ayrımcılar var. Bir elin nesi, iki elin sesi var. Atılmış milyonlarca tweet var. Sayısal devrim var. Bindokuzyüzler geçmiş demek, ikibinyirmiüçler gelecek.



Kampa giderken yanınıza alabileceğiniz 10 kitap

Kamp yapmanın son yıllarda giderek daha çok insan için cazip hale geldiğini söyleyebiliriz. Hem “kurgulanmış” şablon tatillerden kaçıp daha esnek bir deneyim yaşamak, hem doğaya daha yakından temas etmek, hem de masrafları kısmak adına, çadırı ve gerekli malzemeleri ayarlayıp yollara düşmek pek çok insan için günlük rutinden ideal kaçışı temsil ediyor.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.