Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Alman edebiyatında modernizmin en önemli temsilcilerinden sayılmasına, tarihi romanlardan bilimkurguya, denemelerden oyunlara, toplam otuzdan fazla çalışmaya imza atmış olmasına rağmen Alfred Döblin ülkemizde pek tanınmıyor. Başyapıtı sayılan Berlin-Aleksander Meydanı dışında sadece Ölümsüz Ülkeye Doğru, Amazon çevrilmiş Türkçeye (1968).

//php print_r ($fields); ?>
Ned Beauman'ın ilk romanı 2011’de Türkçeye çevrilmişti. Şaşırtıcı, hızlı ve heyecanlı bir roman olan Boksör Böcek’i beğenmiştim.

//php print_r ($fields); ?>
Murakami dünyasına bir kere adım attınız mı, orayı hep özlüyor ve oraya tekrar tekrar dönmeyi istiyorsunuz.

//php print_r ($fields); ?>
Filler neyi unutmaz bilir misiniz? En çok neyin acısını yaşar? Nasıl bir anne, nasıl bir aile bireyidir? Acı çeker mi? Ölümü anlar, yas tutarlar mı? Soruların hepsini, öznenin yerine “insan”ı koyarak sorabilmek mümkün ve aslında fillerden anlıyorsanız, şaşırtıcı da değil.

//php print_r ($fields); ?>
Çavdar Tarlasında Çocuklar romanının yazarı J. D. Salinger hakkında söylenecek çok şey var ve aynı zamanda -mükemmel bir tezat olarak- o kadar da çok şey yok.

//php print_r ($fields); ?>
Kitaplar ve Sigaralar. Benim gibiler için bundan daha çekici bir kitap adı olabilir mi? Hele yazarı da Orwell gibi bir isim ise. Başlık çok şey vaat ediyor. Okuma süreci de bir ön hazırlığı hak ediyor: Çay ya da kahve, elbette yanında bir sigara. Ama en sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim: Düş kırıklığına uğradım.

//php print_r ($fields); ?>
Daedalus, elleriyle yaptığı kanatları oğlu İkarus’a taktığında, ona keyfe kapılıp çok yükselerek, güneşe yaklaşmamasını söylememiş miydi? Keyfe kapılırsa güneşin ateşiyle yanacağını... Peki ama güneşe yaklaşmamak mümkün müydü? Uçabildiğini fark ettiği an, ne hissediyordu insan? Daha yukarı, daha da yukarı! Çünkü yapabiliyordu! Çünkü kibre kapılmak hiç de zor değildi.

//php print_r ($fields); ?>
İlk olarak 1989 yılında yayımlanan Mart Menekşeleri, 1956 Edinburg doğumlu İskoç yazar Philip Kerr'in “Berlin Noir” üçlemesinin -ve Bernie Gunther polisiyelerinin- ilk kitabı. Tarihsel dönem olarak 1936-1948 yıllarını kapsayan üçleme The Pale Criminal (1990) ve A German Requiem (1991) ile sürdü, 1993 tarihli yeni bir edisyonunda üç macera bir kitapta toplandı.

//php print_r ($fields); ?>
Norveç edebiyatının yükselişe geçtiği bir döneme tanıklık ediyoruz. Özellikle Karl Ove Knausgaard’un Kavgam serisi, edebiyat alanında sansasyon yaratırken, kısa sürede dünya çapında bir fenomene dönüştü. Ardından Norveçli diğer yazarlar da tanınmaya, görünürlükleri artmaya başladı.

//php print_r ($fields); ?>
Heinrich Böll’ün Can Yayınları’ndan çıkan öykü kitabı, duyguları alt üst eden, insan elinden çıkma vahşetin sahici korkunçluğuyla bir kere daha yüzleştiren, can yakan bir kefaret öyküleri seçkisi.
