Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Virginia'nın olmadığı her şey

Virginia Woolf zaten hepimizin malumu, ben size Vita Sackville-West’ten bahsedeceğim. Köklü, aristokratik bir aileden gelen Vita, 365 odası, 52 merdiveni, 12 giriş kapısı ve yedi avlusuyla İngiltere’nin en büyük evleri arasında bulunan, 1566 yılında Kraliçe I. Elizabeth tarafından kuzeni Thomas Sackville’e verilen, günümüzde ise bir kısmı müzeye dönüştürülen Knole House’ta, 1892 yılında doğdu.



Gölgelerinden kurtulabilir mi insan?

Gölgesi, insanı bir ömür takip eder, hiç bırakmaz peşini. Gün ışığı çekilince kurtuldum sanır ondan. Ama ne ki her yeni gün doğumuyla birlikte peşindedir yine. Kimileyin hemen yanı başında, kimileyin arkasında, kimileyinse önü sıra uzayıp gider. Varlığını mütemadiyen hissettirir. Derken kendi gölgesine yabancılaşır insan. Çünkü gün gelir, başka gölgeler düşer kendi gölgesinin üzerine.



Yalnızlığa karşı yazı

Kjersti Skomsvold’un, 33 romanındaki K. isimli anlatıcı, yalnızlığın insanı öldürdüğünü söylüyor: “Çocuğa radyoda duyduklarımı, bir insanın bedenine hiç dokunulmazsa onun öldüğünü anlatıyorum, bu bir tokat gibi.” Skomsvold’un daha önce Türkçedeki diğer kitabı Hızlandıkça Azalıyorum’un yolu da, tıpkı 33 gibi, “yalnızlık” kavşağında kesişiyordu.



Bencilliğin konuştuğu dil

Yapıtlarının temaları, üslupları ve yöntemleri söz konusu olduğunda Franz Kafka'nın 19. yüzyılın en büyük İngiliz romancısına ne kadar çok şey borçlu olduğundan ve bu büyük 'tereke'yi nasıl Kıta Avrupası edebiyatında yaşattığından sıklıkla bahsederiz, ama bugün modern romanın en sevilen figürlerinden birinin, Dostoyevski'nin Charles Dickens'la kardeşliği büyük oranda göz ardı edilir.



Masallarla avunmak

Woody Allen’ın 2011’de vizyona giren Paris’te Gece Yarısı filminin ana karakteri Gil, hayatını ABD’de senaryo yazarak kazanmakta ve saygı duymadığı bu işi geride bırakıp yıllardır üzerinde çalıştığı kitabı tamamlamanın hayalini kurmaktadır. Ama hayalini kurduğu bir tek bu değildir; 1920’lerin Paris’ine hayranlık besleyen Gil, sık sık o günlerde yaşadığını da düşlemektedir.



Binlerce sayfadan daha ağır bir novella

Çocukken, sözlerini anlamadan dinlediğiniz o aşk şarkısını düşünün. Müziği güzel, ezgisi güzel, düşününce götürdüğü yerler güzel. Henüz bilmediğiniz bir dilde yazılmış müziğiyle hayran bırakan bir şarkı. Asıl sorun, dili öğrendikten sonrası. Bunun aslında bir aşk şarkısı değil, yaralardan notalanmış kalp çarpıntılarının ağır aksak ritmi olduğunu öğrenmeye ne zaman hazır olur bu çocuk?



Tanısan sevmezsin

Yazarların, okuyup sevdiğimiz yazarların yani, hani yere göğe sığdıramadıklarımızın, başımızın tacı olanların “iyi” insanlar olmaları şart mı? O kitapları yazan adamlar ya da kadınlar asla “öyle” şeyler yapmazlar, değil mi? Tanısak çok severiz çünkü, eminiz buna, o kitapları yazan nasıl “öyle” biri olabilir ki?



Çoruh'un ötesinden sıcak öyküler

Gaz lambasıyla aydınlanan yayla karanlıklarının kuşkusuz en heyecanlı tarafı, büyüklerimizden dinlediğimiz masallardı. Dağın iki yamacında birbirinden habersiz yaşayan akraba halklar olarak Hopa Hemşin’in “momi” dediği büyük ninelerin anlattığı hikayelerle büyüdük. Mahir Özkan’la aynı kuşağa mensubuz, ikimiz de Hemşinliyiz ve ikimiz de bu hikayelerle büyüdük.



Cehennem ateşindeki halife

William Beckford korku edebiyatının ilk ürünlerinden birini kaleme almasıyla özgün iş çıkarmış bir yazar. Bunun dışında söz konusu romanı Vathek'i, bir İngiliz olarak Fransızca yazması da ilginç.

 



Victor Serge değirmene karşı

"Anarşizm Tarihi" diye sıkı bir külliyat hazırlansa (belki de vardır) Victor Serge, o kitabın önemli bir maddesi olurdu herhalde. Serge, gözü kapalı şekilde olayların içine dalan bir eylemci değildi; yazarlığının yanı sıra çevirmenliği, gazeteciliği ve şairliği de vardı. Çar II.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.