Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
İnsanın mizacında yaşadığı coğrafyanın da belirleyici olduğunu söylerler. Gerçekten de, yaşadığınız coğrafya, dayattığı gerçeklikler ve zorluklarla sizi adeta yoğurup yeniden şekillendirir ve başlangıçtakinden farklı bir hale getirir.

//php print_r ($fields); ?>
Korku ile siyasi, toplumsal ve dini olarak disiplin altına alınan insanoğlunun asıl alt etmesi gereken, endişe ve tereddütlerden oluşmuş stres illetidir. Bu stres günlük koşuşturmalardan nem kapan ruhun panik atak kapılarında sürünmesi anlamının çok üstünde, bir varlık engelidir.

//php print_r ($fields); ?>
Gaz lambasıyla aydınlanan yayla karanlıklarının kuşkusuz en heyecanlı tarafı, büyüklerimizden dinlediğimiz masallardı. Dağın iki yamacında birbirinden habersiz yaşayan akraba halklar olarak Hopa Hemşin’in “momi” dediği büyük ninelerin anlattığı hikayelerle büyüdük. Mahir Özkan’la aynı kuşağa mensubuz, ikimiz de Hemşinliyiz ve ikimiz de bu hikayelerle büyüdük.

//php print_r ($fields); ?>
Nergis ile okurların karşısına ilk kez çıkan Turgut Ulucan, sisle örtülü bir köyde kayboluşun ve huzursuzluğun öyküsünü anlatıyor, bu köyde işlenen bir cinayetin peşinden gidiyor. Doğanın kendi varlığını amansızca hissettirdiği bu ücra yerde, kendilerine dayatılan erdemlerin esiri olmuş insanların ümitsiz çabalarına tanık oluyor, kötücüllüğün hüküm sürdüğü bir zamana gidiyoruz.

//php print_r ($fields); ?>
160. Kilometre genç şair arkadaşların kurduğu ve kurulurken “her türlü yenilikçi deneyime açık bir zemin olmayı hedeflediğini” açıklayan bir yayınevi. Kitap basmaya başlayalı beş yıl kadar oldu. 1989 doğumlu genç bir şair olan Mete Ercis’in Sessizliğinde Babil adlı şiir kitabı yayınevinin 45. şiir kitabı.

//php print_r ($fields); ?>
Yazarların, okuyup sevdiğimiz yazarların yani, hani yere göğe sığdıramadıklarımızın, başımızın tacı olanların “iyi” insanlar olmaları şart mı? O kitapları yazan adamlar ya da kadınlar asla “öyle” şeyler yapmazlar, değil mi? Tanısak çok severiz çünkü, eminiz buna, o kitapları yazan nasıl “öyle” biri olabilir ki?

//php print_r ($fields); ?>
1956 ve Küçük Adam, ünlü Macar yazar Spiró György’nin dilimize kazandırılan ilk yapıtı olduğu için, öncelkile, yazardan kısaca bahsetmekte yarar var sanırım. 1946 yılında Budapeşte’de dünyaya gelen György, Eötvös Loránd Üniversitesi’nde (ELTE) Macar ve Slav dilleri bölümünde okudu, gazetecilik ve sosyoloji üzerine çalışmalar yaptı.

//php print_r ($fields); ?>
William Beckford korku edebiyatının ilk ürünlerinden birini kaleme almasıyla özgün iş çıkarmış bir yazar. Bunun dışında söz konusu romanı Vathek'i, bir İngiliz olarak Fransızca yazması da ilginç.

//php print_r ($fields); ?>
Edebiyatın köpekbalıklarıyla buluştuğu noktada, kuşkusuz akla gelen ilk eserlerden biri Peter Benchley’in Jaws: Denizin Dişleri adlı romanı.

//php print_r ($fields); ?>
Woody Allen’ın 2011’de vizyona giren Paris’te Gece Yarısı filminin ana karakteri Gil, hayatını ABD’de senaryo yazarak kazanmakta ve saygı duymadığı bu işi geride bırakıp yıllardır üzerinde çalıştığı kitabı tamamlamanın hayalini kurmaktadır. Ama hayalini kurduğu bir tek bu değildir; 1920’lerin Paris’ine hayranlık besleyen Gil, sık sık o günlerde yaşadığını da düşlemektedir.
















