Arşivi

//php print_r ($fields); ?>
Macera deyince ilk akla gelen yazarlardan biri Joseph Conrad, hiç kuşkusuz. Józef Teodor Konrad Korzeniowski adıyla Polonya’da doğan Conrad çocukluğundan beri denizci olmayı hayal ediyormuş. Annesiyle babası öldükten sonra amcasıyla birlikte Avrupa’ya gitmiş, 1874 yılında da Marsilya’dan kalkacak bir gemiye miço olarak yazılmış.

//php print_r ($fields); ?>
Kâğıthane köyünde hiç kitapçı yok. Her zaman takım elbise giyen Bahri Bey züccaciye işini bırakıp gazete bayii açtı. Ona gelen yayınların tamamı çizgi romanlardan oluşuyor. Sonradan bir tane dergi geldiğini öğreniyorum. Geldiği gibi geri gidiyormuş. Artık her ay düzenli olarak aldığım bir dergi var: Türk Edebiyatı. Önce şiirleri okuyorum.

//php print_r ($fields); ?>
Mehmet Akif’in seciyesini en çok şu üç şey inşa etti der Mithat Cemal Kuntay: Kur’anlı ev, pehlivanlı mahalle, müspet ilimli mektep. Bu üç dayanağı anlamak, Türkiye’nin ve şiirin zeminine dair iyi bir fikir verecektir. Akif’te tarih kültürel bir miras değil. O bunu çok erken zamanda anlıyor ve Namık Kemal’in korktuğu varoluş krizinin ortasında kendisini buluyor.

//php print_r ($fields); ?>
İlk eseriniz Muhtelif Evhamlar Kitabı’ndaki öykülerin tadı damağımızda kalmıştı ve siz, araya beş yıl gibi uzun bir süre koydunuz. Şimdi Kum Tefrikaları çıkageldi. Geçen sürecin edebi kısmını kısaca anlatır mısınız, neler yaptınız?

//php print_r ($fields); ?>
Doğu Batı sorunu yalnızca bizim edebiyatımıza özgü bir sorunlar yumağı değildir aslında, Rus edebiyatında da benzer bir tartışma söz konusudur. Bütün bir 19. yüzyıl romanı daha sonra şiddetlenecek bu tartışmanın ilk alevinin yakıldığı metinlerle doludur.

//php print_r ($fields); ?>
Hayatını kuş izleyerek geçiren Fransız kuş bilimci Philippe J. Dubois ile filozof Élise Rousseau minik kanatlılardan ilhamla yirmi iki hayat dersi hazırlamış. On beş dile çevrilen Kuşların Felsefesi’ni okurken doğanın ritmini duymak zor olmayacak. Ve bazı sorular: Kızılgerdan neden kartaldan daha cesur, kuzey denizkırlangıcı “yola çıkmak”la ilgili bize ne öğretebilir...

//php print_r ($fields); ?>
Yayın hayatına yeni adım atan Olağan Hikaye dergisine emek veren yazar Yunus Emre Özsaray’ın yeni kitabı Noksanlar kaybolan gölgelerin peşi sıra koşan hayatları anlatıyor. Kaybedilen her şeyin bir boşluk bıraktığını hatırlatan Özsaray, bulmayı ummadan boşluklarda avare avare dolaşmayı öneriyor. Öyküler arasında ilkokul sıralarında geçen günleri, oralet içilen berberleri anımsatıyor.

//php print_r ($fields); ?>
Nobel Ödüllü Mo Yan’ın İçki Cumhuriyeti açgözlülüğün ve gerçeküstü olayların hüküm sürdüğü bir ülkedeki tuhaf olayların daha tuhaf olaylara dönüşmesini anlatıyor. Halkın ölçüsüz bir yeme alışkanlığına kapıldığı söylentilerini araştırmak üzere görevlendirilen emektar müfettiş Ding Gou’er gerçeklik duygusunu kaybetmeye başlar.

//php print_r ($fields); ?>
Kalbi emin şekilde, bir gün evine dönmeyi bekler hâlde dünya adasında gördüklerini kaleme alan şair İbrahim Tenekeci, sekizinci şiir kitabıyla Belki Başka Zaman diyor.
