Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Sentetik kötü

Bizim edebiyatımızda “kötü” yok mu? Edebiyatımızda neyin olmadığına dair yorumları sık sık duyarız. Genelde olmayan üzerine, eksik üzerine düşünmek adettendir. Edebiyatımızın eksikleri, çocukluğu, büyümeyişi, taklit oluşu… Bunlar çoğaltılabilir. Eksiklik görme temayülü zaman zaman rahatsızlık verse de bu tezlere karşı çıkmak çok da kolay değil.



Burjuva “kafa”sı

Öyle bir kent ki haritada bulunmuyor, halkının nabzı dakikada elliden az atıyor, yüz yıldır kimse birbiriyle tartışmıyor, tutanak tutulmuyor, yumruk ya da tokat atılmıyor. Bu kentte sanat da, iş de, hiç ama hiçbir şey coşku yaratmıyor. Ne sanayisi ne de ticareti var ama onlarsız da mükemmelen geçinip gidiyor. Arpa şekeri ve çırpılmış krema tüketiliyor ama ihraç edilmiyor.



ÇizgiRoman // Hepimiz kuklayız

Çocuklar neden çizgi roman okuyor? Her hafta koşarak, kapışarak aldıkları çizgi romanlarda neler anlatılıyor? Bu kostümlü maskaralar nasıl oluyor da bu kadar seviliyor? Amerika’da süper kahramanların altın çağı sayılan 1938-1949 yılları arasında pek çok bürokrat ve eğitimci bu soruları soruyor, korkuyor ve endişe ediyordu.



Ahenkli bir bütün

Bundan birkaç yıl önce özel bir üniversitede “Benliğim Ne Kadar Benden?” başlıklı bir nöropsikofelsefe sempozyumu olmuştu. (Burada öncelikle başlığın cazibesine kapıldığımı itiraf etmekte bir sakınca görmüyorum.) Psikanalist Bella Habip, “Psikanaliz Kuramları İçinde Benlik Kavramının Serüveni” başlıklı bir konferans vermişti.



Cazip ve müzikal bir dil

Peter Carey’in Gözyaşının Kimyası ve True History of The Kelly Gang (Kelly Gang’in Gerçek Hikayesi) romanlarından yola çıkarak söylenebilir ki, bir Carey romanı bitmek tükenmek bilmeyen bir hayal gücü, canlı betimlemeler ve cesur bir anlatı demektir; en azından beklenti hep böyledir...



"İnsanların geçmişleri unutulabilse, asla savaş olmazdı"

Fatih Akın'ın üzerinde çok konuşulan son filmi Kesik (The Cut) koskoca bir halkın, yaşadıkları coğrafyadan sürülmesini, silinmesini, filmin başlangıcında ilk birkaç dakikanın da geçtiği Mardin civarında sık kullanılan tabirle, seyf edilmesini, kesilip atılmasını anlatıyor.



Kapkara yekpare bir bulut

Üzerinden kara bulutu eksik olmayan, baharın epeydir uğramadığı bir memlekette yaşadığımızdan ve okuduğumuz kitaplar bu toprakların güncel fenalıkları ile muhatap olduğunda, tuhaf bir okurluk deneyimi yaşattıkları aşikar.



Hatıra sarayda oturmaz

Herkes hatıraları kadardır. Biri bu sözü çok önceden söylemiş olmalı; eğer söylenmediyse yaşadıklarımızın arkasında, önünde, yanında durmayı asla becerememişiz demektir. Kimi hatıralar yalnızca kişinin kendi mutluluklarıyla, kederleriyle unutulmazlar arasına girer. Kimi hatıralarsa psikolojiyi altüst eden trajedilerden, facialardan, felaketlerden nemalanır ve ömür boyu başa illet olur.



Umudun peşinde bir polisiye

Polisyeler, diğer türlerden farklı olarak okuru bir bulmacanın peşinde sürükler. Okur, sürüklendiği maceranın nereye varacağını öğrenmenin arzusuyla sayfaları merakla ve heyecanla çevirirken dedektifin yakaladığı her ayrıntı, okuru önceki sayfalarda kaçırdığı yere geri döndürür.



Yola yayan çıkmak

Çocukken, ergenken, hatta zaman zaman yetişkinken sevginin gücünü anlatan hikayeler dinleriz. Benim çocukkenki sevgi hikayem dedemin yaşadığı gerçek bir olaydı. Dedemi tanıma şansım olmadığı için annemden dinlemiştim. Dedem annesi yerine koyduğu anneannesinin ölüm haberini aldığında, yaşadıkları yerden uzakta, daha büyük bir nahiyede ortaokulu okuyormuş.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.