Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Unutma, hatırlama, hafıza kaybı sinema ve edebiyatın sık işlenen konularından. Örneğin 2000’li yıllarda anaakım sinema hattından tamamen ayrılmadan bu konuyu işleyen Memento, Vanilla Sky ve tabii öncesinde Abre Los Ojos ilgi uyandıran yapımlardandı.

//php print_r ($fields); ?>
J.G. Ballard İngiltere edebiyatının yirminci yüzyıldaki en rahatsız edici isimlerinden biri. Ballard'ın edebiyat tarihinde pek az kişiye nasip olan bir özelliği var: İsmi İngilizcede bir sıfat olarak Collins Sözlüğü'ne girdi: Ballardian.

//php print_r ($fields); ?>
Sevindirici bir gelişme, grafik romanın itibarlı isimlerinden Seth, önemli bir çalışmasıyla, ilk kez Türkçede çünkü. Seth, bizde hiç tanınmadığı için, kısaca özgeçmişinden söz edelim. Asıl adıyla Gregory Gallant, 1962’de Kanada’da doğuyor.

//php print_r ($fields); ?>
İnsanın tamamlanmışlık duygusuna kavuşabilmesi, çoğu zaman aile üyeleri ve değer verdiği diğer insanlar ile kurduğu bağla doğru orantılı. Sevgiden, ilgiden, aile olma hissinden yoksunluk, yetişkinlik döneminde farklı olaylar ve ilişkiler vasıtasıyla kişinin karşısına çıkabiliyor.

//php print_r ($fields); ?>
Yazar ve Cenneti kitabında bahsedilen 30 kütüphaneci yazarın hikayesi, bir cennet tasviri gibi gerçekten. Zaman zaman bir hapishane duygusu verse de, yazarların çoğu için bir özgürlük sığınağına dönüşüyor kütüphaneler.

//php print_r ($fields); ?>
Ömrü boyunca sisteme direnmiş, sistemin sunduklarını şiddetle reddedip kafasının dikine gitmiş, göreceli “ahlaksız” bir yaşamın peşine düşmüş biri, ihtiyarladığında neler düşünecektir? Bedensel yorgunluğu, gölgelerinden sıyrılıp gerçeklik kazanan hastalıkları ve en yakınlarının ölmüşlüğü onu yalnızlığıyla imtihana mı sürükler?

//php print_r ($fields); ?>
Karanlık Çağ, tarihsel kurgunun ve fantastik edebiyatın sentezlendiği bir öykü anlatıyor.

//php print_r ($fields); ?>
Aslında kırılacak ne çok şey var. Eğer izin verirsek tabii. Bu yüzden kalın kabuklarımız, kendi kuytularımız, altına sığındığımız ağır yorganlarımız var. Değer verdiğimiz şeylerin fazlalığı kadar müsaitiz kırılmaya.

//php print_r ($fields); ?>
Anlatının vaat ettiği özgüleştirici okuma biçimi, okurun deneyiminde ruhsal bir gelişme, iyileşme sürecini de besleyen, sürekli kılan yaşam pratiğine dönüşüyor. Dilin çoksesliliğini rehber edinen büyük bir oyunun kurallarını yıkarak, bozarak, onu ciddiye almadan kendisini var eden neşeli bir oyuna…

//php print_r ($fields); ?>
Christian Jungersen'in yayımlanmış diğer romanlarına bakınca, insanın ruh hallerini, kurguladığı olaya hayli iyi yedirdiğini görüyoruz. Bununla da kalmıyor, gününe yabancılaşmadan edebi metinler yaratıyor. Yani Jungersen aslında hem psikolojinin verilerinden yararlanıyor, hem de günlük hayattaki yamuklukların nimetlerinden. Ava çıkarken etrafını iyi gözlemlediği kesin.
