Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Rus klasiklerini aşağı yukarı üç nesildir okuyoruz Türkçede. Bulgakov ya da Leskov gibi geç keşfedilen yazarların eserlerini de artık klasiklerden kabul ediyoruz, fakat Sovyet bilimkurgu eserlerinin gölgede kaldığı bir gerçek.

//php print_r ($fields); ?>
Josh Malerman Kafes adlı ilk romanıyla korku edebiyatına yeni bir soluk getirdiğinde, ilk merak edilen, bir devam romanının gelip gelmeyeceği ve sıradaki eserin de Kafes kadar güçlü bir kurguya sahip olup olmayacağıydı.

//php print_r ($fields); ?>
Edgar Allan Poe’nun ünlü “Oval Portre” öyküsü, sanat eserinin canlılığının karşısına insan hayatının ölümlülüğünü koyuyordu. Daha sonra Oscar Wilde’ın Dorian Gray’in Portresi romanında ve H. P. Lovecraft’ın çeşitli öykülerinde sanat-hayat ilişkisi bağlamında izlerini sürebileceğimiz bu ölümlülük meselesi, birçok doğaüstü korku eserinin omurgasında yer alacaktı.

//php print_r ($fields); ?>
Hüseyin Kıran, Dağ Yolunda Karanlık Birikiyor adlı son romanıyla daha önceki eserlerinde olduğu gibi bir dil işçiliğine soyunmuş. Kıran’ın metinlerini okurken dilin bir yazarın elinde nasıl tek tek başka sözcüklerle bir araya geldiğinde farklı farklı anlam katmanları yaratabildiğini görürsünüz.

//php print_r ($fields); ?>
Mehmet Açar Kayıp Hasta’da, 21. yüzyılda “Sistem” isimli yapay zeka tarafından yönetilen bir ülkenin bir hastanesinde çantasını kaybeden, kimliğinden yoksun, geçmişiyle baş başa kalan, dosyalar ve makineler arasında sıkışan Ali Z. ile buluşturuyor okuru.

//php print_r ($fields); ?>
1980’lerin sonuyla birlikte gitgide irtifa kaybeden şiir 2000’lerle birlikte ülkemizde yeniden diklenmenin ipuçlarını vermeye başladı. Öznenin parçalanıp yaşantıların sanallaştığının iddia edildiği bu dönemde ülkemizde daha çok ve daha çeşitli şiir yazılmaya, şiir alanında yeni arayışlar görülmeye başlandı.

//php print_r ($fields); ?>
İnsan zihnini bir imgeler kataloğu olarak düşünürsek, bu kataloğun en uzun maddelerinden birini denize vermek gerekirdi. İmgelerin cilveli yanlarından biri de, bağlamlara bağlı oluşlarıdır.

//php print_r ($fields); ?>
Kendinizden emin olarak aldığınız hayati bir kararın eşiğinde, sizi o kararı almaya iten geçmişinizin bambaşka bir gerçekliğe sahip olduğunu öğrendiğinizi düşünün. Üstelik bu gerçekliği bir türlü aslına ulaştıramıyorsunuz, çünkü bilinciniz, size oynadığı oyunlarla onu sürekli değiştiriyor... Hâlâ aynı kararı alır mıydınız?

//php print_r ($fields); ?>
Bir insanın sizin yanınızdayken kaybolmaya başlaması hakkında ne düşünüyorsunuz?

//php print_r ($fields); ?>
Sanırım bu yılın ilk aylarıydı; Selçuk Demirel bir röportajında son aylarını satırların altını çize çize, notlar ala ala Kara Kitap’ı okuyarak geçirdiğini, desenler çizip alıntılar seçtiğini belirtiyor, Orhan Pamuk’la işbirliğinin müjdesini veriyordu.
