Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Tekinsizlik Her Daim Kapıda: Piyango Ve Diğer Öyküler

“Gerçekleri telaffuz etmekten, bu ölümcül hızın kasti olduğu bilgisiyle yüzleşmekten korktuğunun farkındaydı - insanlar kasten kasten fırıl fırıl dönüyor, hızlanarak, hızlanarak yıkıma gidiyordu.”

 



Oysa kitapçının küçüğü makbuldü...

1998 yılında Mesajınız Var filminin hayatımıza girmesiyle beraber, uzun yıllar boyunca, küçük kitapçı dükkanı dendiğinde akla gelen ilk isim “Köşedeki Dükkan” oldu. SabitFikir gibi içinden edebiyat geçen bir dergiyi okuduğunuza göre, sizin de zaman zaman, “İşi gücü bıraksam, bir minik kitapçı açsam, kitap kokularını içime çekerek keyifle çalışsam,” dediğiniz olmuştur.



Dünyadan // Zihnin labirentlerinde, müziğin peşinde: Murakami ve Ozawa

Paul Auster’ın 4321 romanında, Archie Ferguson adında sıradan bir insanın biyografisini okuyoruz; roman o kadar kapsamlı ki, dört farklı olasılıkta Archie’nin hayatını öğreniyoruz.



BaşkaDünyalar // Lovecraft’ın karanlık kozaları

Edgar Allan Poe ile birlikte çağdaş korku edebiyatının üzerinde en çok etki bırakan iki yazardan biri olan H. P. Lovecraft’ın, ölümünün 80. yılını geride bırakırken, Poe’ya kıyasla özel hayatı hakkında daha fazla bilgiye sahip olduğumuz bu usta kalemin etkilerinin hangi noktalara uzandığını özellikle son zamanlarda daha fazla görür olduk.



Biraz Kan, Biraz Kahkaha: Komplocular

Dinleri, dilleri, kültürleri, müzikleri, mutfakları ve bize uzak olan diğer pek çok şeyleriyle Uzak Doğu, dünyanın geri kalanının merakını celbediyor. Bunlar arasından en zahmetsiz şekilde ulaşılabilir ve deneyimlenebilir olanlar, kitap, manga, anime, film, müzik gibi kültür - sanat öğeleri hiç şüphesiz.



“Farklı çıkmışsın biraz”

Kahraman Kara yirmi dokuz yaşında; çevirmen, bir yandan editörlük ve redaktörlük de yapıyor. Tarlabaşı’nda yaşıyor. Liste hazırlama hastalığından mustarip Kahraman Kara’nın günleri senelerdir uğraşmakta olduğu “İstanbul Kitabı” için çalışarak geçiyor. Reklam yazarı sevgilisi Elif’le, iş çıkışı buluşup yemek yiyip film izledikleri, pek de tutkulu olmayan bir ilişkileri var.



Yazar hikayesini arıyor

2005 yılında yayımlanan ilk romanı Başkalarının Kokusu ile yayın dünyasına umut verici bir adım atmıştı Aslı E. Perker. İkinci romanı için acele etmedi ve dört yıl sonra Cellat Mezarlığı ile çıktı okuyucusunun karşısına yeniden. Adının yarattığı çağrışıma uygun biçimde polisiye bir yanı vardı Cellat Mezarlığı’nın; ama Aslı E.



Yok, var'la tanışmıyor

Shakespeare’in bir arkeolog olmasını kabullenir miydiniz; daha doğrusu, Shakespeare’in bir arkeolog olmasına tahammül eder miydiniz?



Mario Bellatin adlı yazardan kurtulmak…

Yazan kişinin yazdığı her metnin –bunu belirtse de, belirtmese de– öyle ya da böyle otobiyografik olduğu, onun yaşamından kesitler veyahut izler taşıdığı gerçeği bir tarafa, bir yazarın bile isteye otobiyografik –üstelik kurmaca– bir metnin başına oturması ve oradan kendini imha etmeden kalkması zor bir yolculuk. İnsanın kendi kendisinni ameliyat etmesi gibi bir şey bu.



A-7713'ün romanı

Elie Wiesel, Romanya doğumlu, soykırım mağduru Yahudi bir yazar. Annesi ile kardeşinin büyük ihtimalle yaşamlarını yitirdikleri Auschwitz Toplama Kampı kabusunu bizzat yaşamış. Sol koluna yapılan ve onu kimliksizleştiren dövmeyle A-7713 numaralı esire dönüşmüş. Babasını başka bir toplama kampında kaybetmiş, savaştan sonra bir Fransız yetimhanesine yerleştirilmiş.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.