Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Avcı avını anlamaya çalışmaz

"Tanrı'nın işine bak, doğruyu söyleyince kimse bana inanmıyor," diyor Gerçek ve Diğer Yalanlar'ın başkarakteri Henry Hayden.



İnanç ve isyan arasındaki ince çizgi

Aradaki Nehir, bir ülkenin ve ülke insanlarının kaderinin -kendi istekleri dışında- dışa bağımlı hale gelmesinin temel hatlarını çiziyor. Sömürgeleştirilmenin tarihi de diyebileceğimiz sürecin nasıl başladığını ve nasıl ilerlediğini oldukça sade, bir yandan da şiirsel bir dille anlatıyor roman.



İstanbul’un gerçek sesine kulak ver!

İstanbul’un ne zaman adı geçse, sanki şehrin üzerinden ince bir lodos geçer de herkesin zar zor içinde tuttuğu kelimeler ortaya saçılıverir. Şehre dair ne hissettiklerimiz ne de söyleyeceklerimiz biter ama hep insan olmanın o görünmez duvarlarına toslar kalırız.



Zamansız zamanda iki dedektif

Sinema ve edebiyatla haşır neşir olanlar, çift dedektifli hikayelere de aşinadır mutlaka. İrlandalı yazar Keith Ridgway de, Hawthorn ile Child’da böyle güçlü bir öykü getiriyor önümüze. Ancak bu, ne tam bir polisiye ne de bilindik kalıplara sığan bir roman. 

 



Yarı-distopik bir üstkurmaca

Ben Lerner’ı Türkiye’de ilk romanı Atocha’dan Ayrılış’la tanıyoruz. Yazarın kendisini merkeze koyarak ele aldığı bu romanda bir başkası olma, diğerlerine karşı farklı görünme kaygısı üzerinden genç bir sanatçının hayatı anlatılır. Jonathan Franzen ve Paul Auster’ın övgüler yağdırdığı bu kitap kısa sürede popülerleşti ve “2011’in en iyi romanı” sıfatını hak etti.



Tutun şu Elmore’u...

 



Bir şablonun tekrarı

Göz, Hayvan Mezarlığı, Parıltı ve Christine gibi kitaplarıyla korku eşiğimizi farklı tecrübelerle tanıştıran Stephen King’in Bay Mercedes adlı son romanı, polisiye gücünü son zamanlarda ekran değeri yükselen dedektif/ suç dizilerinin argümanlarından alıyor.

 



Varlığın tekinsizliğinden çıkış olarak dil deneyimi

Dünyaya fırlatılmışlığında insanın, bir şeyler saklıdır. Bu fırlatılmışlığın gölgesinde dünya ürkütücü, hayaletimsi bir ormandır ve varlığın buradalığı olarak mevcudiyet, dünyanın gizemli karakterine karşı “tekinsiz” hisseder. Bu fırlatılmışlık dünyanın kuytudaki mevcudiyetinden mi gelir, yoksa dünyanın ürkütücülüğünün sebebi bu fırlatılmışlık mıdır bilinmez.



Yokluğun ortasında iki küçük ada

Marnie ve Nelly: Tek ortak noktaları aynı annenin karnından ve aynı babanın soyundan gelmek olan iki kız kardeş. Marnie ve Nelly: Karanlık bir sırrın iki küçük ortağı. Onlar bir takım karanlık işlere bulaşmış umursamaz babalarını ve sorumsuz alkolik annelerini evlerinin arka bahçesine gömdüler. Peki, hikaye bitti mi? Tabii ki hayır. Aslında her şey daha yeni başlıyor.

 



Mark Twain'in kehaneti

Edebiyat meraklıları arasında, 1835 Missouri doğumlu Samuel Langhorne Clemens’i sanırım pek az kişi bilir; oysa, Mark Twain’in adını duymamış kimse yoktur. Modernliğin ve teknolojinin çılgın bir hızla gelişmeye başladığı bir zamanda dünyaya gelen küçük Samuel’in ideali, Mississippi nehrinde istimbot (buharlı tekne) pilotu, yani kılavuz kaptan olmaktı.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.