Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



“Yetişkinler için Kafkaesk bir peri masalı”

Belirsiz bir zaman, bilinmeyen bir ülke, anlamsız bir savaş, tekinsiz bir şato, yozlaşmış soylular, yoksul köylüler ve bütün bunların arasında kendi yolunu çizmeye çalışan naif bir genç... İşte böyle bir atmosferde geçiyor Kâhya ve Klara’nın hikayesi. Sürükleyici, eğlenceli, bir türe dahil etmenin zor olduğu, tuhaf bir roman.



“Havada kalan” öyküler

1918’de Berlin-Dada’ya yaptığı başvuru kabul edilmeyince, ertesi yıl bir manifesto yayımlayıp kendi sanat hareketi olan (bir kolajında kullandığı Kommerzbank’tan türettiği) “Merz”i tanıtıyordu Kurt Schwitters.



Bir Veda Mehtubu: 24 Frames

“Resim sanatı mağara devrinden beri düşüşte.” Geçen yüzyılın en büyük ressamların biri olan Joan Miro’nun bu aforizması sevimli bir taşkınlık; bir esrime ve coşku anında söylenmiş yüksek bir cümle olarak anlaşılabilir. Joan Miro ve onun döneminin yaratıcı radikalizmini dışa vuran bu kabil cümleler küstahlıktan uzak bir deha gösterisidir.



Kabusların izinde

Bertrand Russell’ın, eşzamanlı olarak okunabilecek Şeytan Banliyöde ve Mümtaz Şahsiyetlerin Kâbuslar



“Okurun özgür bırakılması gereken bir oyun”

1987 yılında Phosphore dergisine verdiği bir röportajda, “Bir yazar olarak işim, felsefenin temel meselelerini herkesin kolaylıkla anlayabileceği simgesel bir anlatımla erişilir kılmaktan ibarettir,” diyen Fransız yazar Michel Tournier’nin felsefi denemelerini içeren Düşüncelerin Aynası, yakın bir zaman önce Türkçede de yayımlandı.

 



Sert roman

Kriz ve çöküş anlarında insanların nasıl tepkiler vereceği, gayet normal olduğunu varsaydığımız davranışlarının ne yönde değişeceği ya da biz de o durumun içindeysek bunları kestirip kestiremeyeceğimiz büyük oranda belirsizdir.



Bir vicdan muhasebesi

Olayları başka biçimde ele alabilen, “herkes gibi olmayan”, “önyargısız ve daha adil” insanlarla tanışmak, iç dünyamızda yeni tartışmalar başlatmaktan öte bir işe yaramamış olabilir mi acaba?



“Bilinmez uzaklar”ın yerlileri ve yabancılar

Felsefeci ve siyaset bilimci Dorothee Elmiger’i kısa sürede Avrupa’nın önemli romancılarından biri haline getiren şey; günceli, uzak ve yakın geçmişle, politikayla ve kültürel sorunlarla bir arada ele alması. İlk kitabı Cesurlara Davet’te, bilinemezlik teması öne çıkarken; ikinci romanı Uykuyayatanlar’da ise ana izlek, bilme isteği.



Müzik // “İnsan şımarıyor”

Anı kitapları okumak keyiflidir; bildiğimiz, tanıdığımız insanlar ne yapıp etmiş, bugünlere nasıl gelmiş merak ederiz. Dedikoduyu da severiz tabii. Ama bizi anı kitaplarına asıl olarak çeken, son sayfa da çevrildiğinde bıraktığı histir.



BirKlasik // Aşk acısıyla yazılmış mektuplar

Yayınevlerinin Osmanlı döneminde kaleme alınmış edebiyat metinlerine gösterdiği ilgi sayesinde, isimleri ders kitaplarında kalan, birkaçı dışında pek az eseri yeni harflerle yayımlanan pek çok yazar yeniden gündeme geliyor. Ahmet Rasim de bu yazarlardan -ve en önemlilerinden- biri.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.