Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



''Evin İçinden Dünyayı Görmeye Çalıştık''

Yazarların ve sinemacıların birbirleriyle mektuplaşmalarının kitaplaşmasına aşinayız. Karantina Günlerinde Evin E-Hali de böyle bir kitap, yazışmalardan ortaya çıkmış. Ama gerekçesi fazlasıyla kendisine has. Fikir nereden ve nasıl ortaya çıktı, biraz anlatabilir misiniz?

 



Baştan sona doğru okumak mı; çok sıkıcı!

Zamanla pek bir korkutuculuğu kalmıyor, hatta sıkıcı hale bile gelebiliyorlar ama, benim lunaparklarda en sevdiğim kısım, korku tünelleri.



İnsanı tanımak

Alberto Manguel, edebiyata, tarih boyunca yazılmış olanlara, dünyanın geneline, insanlık haline karşı derin ilgisiyle, kıvrımlı, oyuncu, zengin yazı diliyle çağımızın önemli denemecilerinden biri. Borges’le, ömrünün başında (Borges’e kitap okuyarak) ve sonunda (Arjantin Milli Kütüphanesinin başına geçerek) kurduğu ilişkiyle de, en azından biz meraklılar için, önemli bir geleneğin sürdürücüsü.



Uyanmanın vakti geldi

Hayali arkadaşlarınız olabilir. Onlarla tartışmaya da girebilirsiniz. Peki ya o hayali arkadaşlarınız dünya üzerinde şimdiye kadar kimsenin cevabını bulamadığı şeylerden bahsediyorsa ve siz daha on iki yaşındaysanız?



Düşünen Ölüler Yürüyen Ölülere Karşı

Günümüze kadar farklı birçok pop kültür ürününde rastladığımız zombiler, içinde yer aldıkları anlatıya göre dönüşüp değişse de her zaman bir korku öğesi olmayı becerdi. Edebiyattan sinemaya, sinemadan çizgi romana, zombilere yönelik farklı birçok senaryo üretildi, bunların bir kısmı konuyu bilimsel ve rasyonel kapsama sıkıştırırken diğer bir kısmı ise gerçeküstü öykülere sığındı.



Ahmet Büke’nin Öykü Evreninde Yeni Bir Katman

Türk edebiyatında öyküyü Sait Faik öncesi ve sonrası olarak ayırırsak sanırım abesle iştigal etmiş olmayız. Sait Faik Abasıyanık’ın hazırladığı yazınsal zemin üzerine hızla artan kentleşmenin ve kent hayatının etkileri, bireyi önceleme, varoluşu öyküde sorgulama gibi modernist yaklaşımların 50’ler sonrasında öykünün çehresini değiştirdiğini görüyoruz.



Gözleri sonuna kadar açık

Bir arkadaşımın arkadaşının anlattığı hikayede, kırklarına doğru bir sanat akademisinde çalışmaya başlayan, ilerleyen aylarda da öğrencilerin resim bilgisiyle kendi eksiklerini karşılaştıran bir memur yaşıyormuş. Bu görevli zamanla, işi hızlandırmak için ünlü tabloların kötü kâğıda basılı görüntülerini toplayan, topladıkça haletiruhiyesini dağıtan bir karaktere dönüşüyor.



Anlaşılması zor kadının en anlaşılır kitabı
Bazı çevrelere göre modern edebiyatın öncülerinden, bazılarına göre yazdıkları anlaşılmayan, bazılarına göre bir deha, bazılarına göre kendi reklamını yapan, bazılarına göre politikacı biriydi Gertrude Stein; Pablo Picasso’nun portresini yaptığı, Virginia Woolf’un yazdıklarını basılmaya değer görmeyen, Ernest Hemingway’e göreyse yol gösterici bir isimdi...


Bir Zamanlar İskandinavya'da

Polisiye tutkunları, İskandinav polisiyesinin türün içinde nasıl bir ağırlığa sahip olduğunu iyi bilirler. Özellikle son yıllarda Türkçeye kazandırılan yeni yazarlarla beraber, bu soğuk toprakların suç öykülerine olan ilgimiz gitgide artıyor. Bunlardan biri de Türkçe için kısmen yeni, fakat İskandinav polisiyesi için artık klasikleşmiş bir seri; Martin Beck.

 



''Dağları Tanımak İnsanı Tanımaktır''

Çocukluk yıllarımın büyük bir bölümünü ailemizin yaylak ve kışlak hayatı yaşaması nedeniyle dağlarda geçirdim. Ailemizin yaşadığı hatırı sayılır bir geçmişi olan bir köyümüz vardı, ancak hayvancılıkla uğraşanlar ilkbahardan sonbahara kadar dağlara kurdukları sayalarda vakitlerini geçirirlerdi.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.