Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Düşler, Masallar, Semboller: Dino Buzzati

Bir öykü kitaplığında bulunması gereken önemli kitaplardan biri de Can Yayınları’ndan çıkan Dino Buzzati’nin (1906- 1972) Colombre’sidir. Dino Buzzati özellikle muhteşem eseri Tatar Çölü ile bilinir. Ama onun yeteneği öykülerinde daha da açığa çıkar. O. Henry, Edgar Allan Poe, Franz Kafka çizgisindeki öyküleri; modern öykünün en iyi örnekleri arasındadır.



Terskarga

Uzun ve ‘yeni bir dünya’ düzenine alışmaya çabaladığımız bir yılı geride bırakmak üzereyiz. Eskiden, çok da eski değil, geçen yıl aralık ayında yeni yıla umutla girmiştik oysaki… Tüm hayatımız değişti. Pandemi nedeniyle yeni alışkanlıklar edindik hepimiz. Evden çıkarken cüzdan, anahtar ve telefon kontrolü yaparken ilk sıraya maskeyi ekledik bu yıl.



Sanal Müze Rehberi

Koronavirüs salgınından dolayı hepimiz mümkün olduğunca evde vakit geçiriyoruz. İşe gitmek zorunda olanlarımız bile işten hemen sonra vakit kaybetmeden eve yani en güvenli mekâna bir an önce dönmeye gayret ediyor. Alışkanlıklarımız tamamen değişti. Çok değil iki ay önce yaşadığımız sosyal hayat bir ütopya kadar uzak görünüyor.



Burada Yatmaktadır

Vaktiyle olduğu şeyi şimdi yalnızca çağrıştırıyor. Külçelenmiş ve yığılmış bir ağrı gibi duruyor orada. Bir zamanlar “ev” ismini vermiştik ona. Kırk kelam bir büyüdür derler. İnandık el birliğiyle onun ev olduğuna. Duvarlarına bakmak yeni açılmış gözlerimi yıllar boyu eğitti. Şimdi hayal gücümü nefis biçimde çarpıtan o eğitime hatıra diyorum.



BirKlasik // “Yaşıyorum çünkü yazıyorum”

Latin Amerika edebiyatının en büyük isimlerinden Juan Carlos Onetti ile çok geç -2015 yılında- tanışmıştık; Tersane romanıyla... Romanı okuyanlar, gecikmenin bizim açımızdan ne denli önemli bir kayıp olduğunu fark etmişlerdir.



Zemin kat ailesini tahrik etmek

Aile kimimiz için yıkılmaz kale, kimimiz için mutlaka yıkılması gereken ama yıkıldığında da altında kaldığımız koca bir yapı. Neden bilmiyorum ama bütün anlatısı kusursuz olan bir ailenin içerisinde bile bir sorun varmış gibi geliyor bana. İnsan sonuçta hatırladığı kadarıyla ya da biçimiyle kendi hikayesini yeniden yazabilme yeteneğine sahip.



Terskarga

Erken yaşta intiharı seçmesine rağmen dünya edebiyatında unutulmaz izler bırakan Cesare Pavese (d:9 Eylül 1908 – ö:27 Ağustos 1950), 1935 – 1950 yılları arasında tuttuğu günlüklerinde 10 Kasım 1938 tarihinde yazdıklarına şöyle başlamıştır: “Hayatın saldırılarına karşı bir savunmadır edebiyat.” Pandemi sürecinin tek güzel tarafı, kendimize ait daha fazla vaktimiz olması sanırım.



Şiddet Taşıyor Her Yerden

Sütçü, topluluk içinde dönüp dolaşan bir dedikodunun romanı. Ortada bir gerçek yok, sadece, o gerçeğin üstüne konuşulanlar var ve bir süre sonra, toplumun tüm üyeleri, bu dedikodunun gerçek olduğu varsayımıyla hareket ediyor.

 



Gerçeğin halkaları

Bir tiyatro oyununu sahneleyen aktörü konu edinen bir film düşünün. Şimdi de buradaki gerçeklik katmanlarını: Oyunun, filmin ve izleyicinin olmak üzere en az üç katmanımız olur. Bunun içine rüyalar, hayaller ve hatıralar da dahil edildiğinde giderek çoğalan ve içinden çıkılamaz bir hal alan bir gerçeklik karmaşasıyla karşı karşıyayızdır.



Mum, Ateşi ve Aksi: Ali Şeriati

-Oi Va Voi’den “Refugee” eşlik edebilir bu yazıya- “Oturdum ve mum ışığının güzel cilvesine gözlerimi diktim. Yeryüzündeki hiç kimse masamın üzerindeki bu muma nasıl baktığımı bilemez.”

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.