Şahane Bir Kitap Arşivi

Şahane Bir Kitap
Sizin bir bahçeniz var mı? Şöyle bahar geldi mi bir telaşlı hazırlık içine girdiğiniz, şu köşe fidelik olsun, bu duvar boyunca sardunyalar dolsun, geçen yıl dikilen meyve ağaçları budansın, gübrelensin, çiçekler tohuma kaçmadan tazelensin derdine düştüğünüz… Belki böylesi yoktur ama emin olun herkesin bir bahçesi vardır.

Marguerite Yourcenar, beni uzun öykülerin ve kısa romanların, novellaların tutkunu yapan yazar… İnsan ruhu üzerine yapılan incelikli derin kazıların, hayata dair zarif ve doygun duruşların yazarı, bütün bunları kelimelerle, öylesine sade, çıplak denecek kadar sade kelimelerle var eden, onlarda arayan, kim

Mark Twain, Amerika edebiyatının tartışmasız gelmiş geçmiş en büyük yazarı. Onun tartışmasız olarak kabul edilen büyüklüğünün temelinde ise ne Huckleberry Finn ne de bugün ilk akla gelen diğer kitapları vardır ama.

Ülkenin en sevilen, en iyi şairlerinden biri, bir gün adı Yerküre olan fantastik bir dünya yaratırsa, orası nasıl bir dünya olur?

Nurdan Gürbilek, son çalışması “Benden Önce Bir Başkası”nda, Kafka’nın böceğinin izini sürer. Onu önce, Kafka’nın da okuduğunu bildiği, Dostoyevski’de arar, bulur.

Oldum olası Ursula K. Le Guin’in kimi çalışmalarının fantastik, kimilerinin bilimkurgu olarak değerlendirilmesine, romanlarının türlere ayrılmasına karşı çıkarım.

Bu haftanın en şahane kitabı kallavi bir polisiye, kelimenin tam anlamıyla gerçek bir “kara” roman, yani “Tokyo Sene Sıfır”. Yazarı, yirmili yaşlarında bir süre İstanbul’da da yaşamış olan ve son yirmi yılını Japonya’da geçiren, bu sırada da ardı ardına romanları yayımlanan David Peace.

Zülfü Livaneli, Türk entelijansiyası içinde, Türk toplumun yarattığı kanaat önderleri içinde sanki yaşayan son hümanist gibi gelir hep bana...

Hayat insanın geçmişidir, ölümse henüz yürümeye başlamadığı bir yol, belki bilinmeyen ve hiç bilinemeyecek olan geleceği… Bu “hiç bilemeyecek olma ihtimali”, her şeye kadir, her şeye muktedir insan bilincini zedeler, zedeler de hayata ölüm ışığından baktırır. Daha doğrusu ölümün gölgesini düşürür tam hayatın ortasına, bazı bazı yaşatmaz olur…

Ann Radcliffe… O, gotik romansın annelerinden. Hatta Mary Shelley’den sonra belki de en iyilerinden… 1700’lü yılların İngiltere’sinde, değil yazar olmak, kadınların yanlarında bir erkek eşlikçi olmadan kütüphaneye bile gidemedikleri o dönemde, oturup gotik romanlar kaleme almak herkesin harcı değil.
