Arşivi

//php print_r ($fields); ?>
The Handmaid's Tale artık sadece Margaret Atwood'un kaleminden dökülen distopik bir evren değil, aynı zamanda son dönemin en çok konuşulan televizyon dizilerinden biri. Emmy Ödülleri'ni silip süpüren The Handmaid's Tale 10 bölümlük ilk sezonuyla kendi sadık kitlesini hızla yarattı.

//php print_r ($fields); ?>
Sabahattin Ali romanları, hikayeleri ve şiirleriyle olduğu kadar hayatı ve fikirleriyle de edebiyatımızın gelmiş geçmiş en önemli isimlerinden biri. Ne yazık ki zorluklarla geçirdi hayatını ama baskılara boyun eğmedi. Hapisten çıktıktan sonra art arda yazdığı hikaye kitaplarıyla edebiyat dünyasına kendisini kabul ettirmişti.

//php print_r ($fields); ?>
İngiltere'nin en sevilen fantastik kurgu yazarlarından biri olan Terry Pratchett'ın dünyasının kapıları Salisbury Müzesi tarafından düzenlenen bir sergiyle açılıyor. Terry Pratchett: His World başlığını taşıyan sergi yazarın hayatına dokunan birçok nesneyi de bir araya getiriyor.

//php print_r ($fields); ?>
Birçoğumuzun Narnia Günlükleri ile tanıdığı bir yazar C.S. Lewis. Yakın dostu J.R.R. Tolkien ile birlikte fantastik edebiyatın en önde gelen isimlerinden biri aynı zamanda. Otuzdan fazla esere imza atan Lewis aynı zamanda bir eğitimciydi, dünyanın en prestijli üniversitelerinden biri olan Oxford Üniversitesi'nde de İngiliz edebiyatı üzerine dersler veriyordu. Yani C.S.

//php print_r ($fields); ?>
Tokyo denince zihnimizde ışıltılı ve kalabalık bir kent canlanıyor canlanmasına ama son dönemde Japonya’dan gelen haberlere bakılırsa, aynı zamanda ülkenin yalnızlar başkenti Tokyo. Evlerine çekilen güruhla birlikte Tokyo’nun karanlıkta kalan yüzü de ortaya çıkıyor.

//php print_r ($fields); ?>
Sosyal medya kısa sürede birçoğumuzun hayatının ayrılmaz bir parçası haline geldi. Pek çok yazar da bu genellemenin dışında kalamıyor; J. K. Rowling ya da Stephen King gibi ünlü yazarların Twitter sayesinde "bir tık" uzağımızda olmasına alıştık denebilir.

//php print_r ($fields); ?>
Siyah şemsiye, mavi ağaç, sarı yağmurluklu bisikletli adamlar, alan derinliği yüksek plan sekanslar dendiğinde nasıl gözlerimizin önüne anında Angelopoulos filmleri geliyorsa, bira içen yalnız adamlar, kargalar, rüyalar, yabancılaşmış taşra sıkıntıları dendiğinde de aklımızdan o saniye Cemil Kavukçu öyküleri geçer.
