Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Sofoklesçi bir kötümserlik

Geç Viktorya döneminin en önemli romancılarından Thomas Hardy’nin Adsız Sansız Bir Jude’u, aynı zamanda aldığı olumsuz tepkiler nedeniyle Hardy’nin roman yazmaktan vazgeçmesine yol açması ile de ünlüdür.



Ve Günler Yürümeye Başladı

“Ve günler yürümeye başladı. Ve onlar, günler bizi yaptı. Ve bu şekilde doğduk biz, yani günlerin çocukları, sorgulayıcılar, yaşamı arayanlar.” (Mayalara göre Yaradılış)

 

 



Arkanya masalları

Bugüne kadar şiirleri, dergi ve gazete yazıları ile tanımıştık Kemal Varol’u. 1977 yılında Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde doğan, Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi bitiren Varol, Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Bölümü’nde yüksek lisans eğitimi almıştı.



Postmodern... Politik... Dindar... Satirik

Silvan Alpoğuz: Postmodern ve politik

 



Başkaldıran masallar

Masallar, çocuklara -bazen büyüklere- içinde yaşadıkları kültürü ve bu kültürün değer yargılarını, dünya görüşünü, anlayışını öğretmeyi amaçlar. Bu nedenle genellikle didaktik olmalarıyla ön plana çıkarlar. İçinde yaşadıkları kültürün doğrusu / yanlışı neyse çocukları da o konuda "bilinçlendirme" yoluna giderler.



“Bağzı” öyküler yazıldı bile

Gezi olayları devam ederken, o zamanlar halen bir “komün” olan Gezi Parkı’nda bir yazar arkadaşımla buluşmuştuk. Şaşkın gözlerle etrafı seyrediyorduk. Gezi Kütüphanesi'ne doğru yol alırken pat diye, “Bu olayın romanını kim yazacak acaba?” diye sordum. Beş on sene sonra birileri yazar gibi bir şeyler geveledik.



Yetmiş yıldır eskimeyen

Bu ay yayımlanan bir kitap zamanın nasıl da hızlı aktığını hatırlattı bana. Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonna'sından söz ediyorum.



Don Quijote, Oblomov ve Coşkun Ermiş aynı masada

Şu La Manchalı yaratıcı asilzadenin başımıza açtığı işler bitmek bilmiyor. Modern romanı başlattığı yetmezmiş gibi, şimdi de postmodern romana el atmak niyetinde. Malumunuz Don Quijote’nin sonunda Cervantes elyazmalarını bulur ve hikayenin bundan sonrasını Seyyid Hamid Badincani’nin anlatacağını söyler.



Güle güle kaktüs, güle güle Suriye!

Mahallenize bir bomba düşse ve “marketten iki kilo çamaşır suyu, bir kilo meyve, iki paket bisküvi ve bir litre gazoz alınabilecek bir sürede” yaşadığınız ev, aileniz, akrabalarınız, sevdiğiniz her şey bir anda yok olsa?



Uçar mıyız hakikaten?

Aylin'i çok seveceksiniz. Anlattıklarının akışındaki o gizli ama baskın ritme kapılacak, yeni edebiyatın dolaşımdaki dilini kullanışını, altı çizilesi afili cümlelerini çok beğeneceksiniz. Hatta onun için, bir sürü şey söylendiğine tanıklık edeceksiniz yarı sitayiş yarı haset.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.