Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Nasıl devam edilir yaşamaya?

İnsan sevdiklerini kaybettikçe hayat aynı şekilde devam etmez. Sadece birey olarak değişmez insan, bütün ilişkileri değişir; dostlar arasında ve aile içinde de tüm dengeler farklılaşır. Barbaros Altuğ Biz Burada İyiyiz adlı romanında ölüm sonrasında değişen rolleri, değişen duyguları anlatıyor.

 



Rüzgara yazı yazmak ya da mektup kağıdının sesi

Uzun bir günün sonunda apartmanın kapısını açıp içeri giriyorsun. Kendini bir an evvel eve atmanın telaşıyla, hızlı adımlarla ilerliyor ve hemen girişte yan yana dizili posta kutularının önünden kafanı dahi kaldırmadan geçiyorsun. Sana ait posta kutusunun üzerindeki 5 rakamının boynu bükük.



Ş a r a m p o l - K a r a m b o l - P a r a b o l

Aptallık ile serserilik arasında gerilen tel üzerinde yürüyene cambaz değil, cesur denilir. Hangi yöne giderseniz gidin aslolan düşecek ve ölecek/sakatlanacak kadar mevzi değiştirmiş olmanızdır. Bunu göze almanız sıkıntılarınızı giderir. Örneğin, birini sevmeniz basittir. Birinden nefret etmeniz ise ciddi meseledir. Sevgi unutulabilir, küllenebilir; nefret ise kalıcı hasar bırakır.



Her şeyi, en küçücük şeyi görürler de beni görmezler

"Görülmeyen adam"ı biz Türkiye'de çok gördük. Yalnızca erkek değil, kadın olanını da. Esmer tenli olduğunu, adabımuaşeret dediğimiz şeye istediğimiz gibi uymadığını ya da yolda yürümeyi bilmediğini söyleyerek ona isimler taktık.



Roman deneme yazısı değildir

Türkiye edebiyatının son zamanlarda bir hayli örselenmiş olan romancılığına merak salmış Nükhet Eren'in ilk romanı, geçtiğimiz yaz aylarında matbaadan çıkmıştı; okuruna kavuşmuş olmasını dileriz. (Eren, daha önce Saflık Örtüsü başlıklı bir hikaye kitabı, daha sonra da Mayıs Falı başlığı altında şiirlerini yayımlamıştı.)



Yeni bir nesil için, yeni bir Sherlock!

Kitapların film ve dizi uyarlamalarına gösterilen tepkilerin gücünü aldığı yer okurların inatçı tatminsizliği. Mantıken, uyarlama olacak bir kitabın hatırı sayılır oranda bilinmesi, sevilmesi gerekiyor ki stüdyolar olası seyirci grubunu belirlesin ve ona göre yatırım yapsın. Daha ilk duyurular şurda burda göze çarpmaya başlayınca, sadık okur kitlesi de kıpırdanmaya başlıyor.



Mutluluk ne yana düşer usta, özgürlük ne yana?

“Tanner Kardeşler”i okuduğumda, Robert Walser’i Kafka’dan, Musil’den sonra tanımak ne büyük bir kayıp diye düşündüm.



Gotik bir trajedi

Timsah Park, 1981 doğumlu Karen Russell’ın dilimize kazandırılan ilk eseri; bu yüzden öncelikle Russell’dan kısaca bahsetmekte yarar var. 2003’te Northwestern Üniversitesi’nin İspanyolca bölümünden mezun olan Russell, 2006’da da ABD’nin saygın üniversitelerinden Columbia’dan MFA diploması almış.



HÜMANİST ENTEL SERSERİ; ALTAYİN

Sam Savage aklı bir karış havada bir Türk yazar olsaydı da beni hümanist entel serseri bir fındık faresi kılığına sokup romanımı yazmaya kalksaydı, kitabın adını Altayin koyardı herhalde. Niye? Elbette aslına uygun olsun diye! Çünkü Savage’ın kitabının adı Firmin. E, başkahraman fare de ben olacağıma göre, kitabına benim ismimi çağrıştırmayan, tamamen farklı bir isim koyması yakışık almaz.



Devrimci Yol'un öyküsü

Bu yazının potansiyel okuyucularının çoğunluğunun doğum tarihi 1980 sonrası olmalı. Bizim kuşağımızın hayatında belirleyici bir rol oynayan 12 Eylül darbesinin onlar için ne ifade ettiğini düşünmeye çalışıyorum. Benim doğumum da hemen 1960 darbesinin ertesinde olduğundan, empati kurabilmek için gençliğimde 1960'ı nasıl düşündüğümü anımsıyorum: Uzak, bilinmeyen, tarihte kalmış bir zaman...

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.