Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Hangi Aşk-ı Memnu?

Türkiye’de kültür ve sanat eserlerini yaratıcısının ölümünden sonra 70 yıl süreyle koruma altına alan bir telif yasası mevcut. Yani, artık hayatta olmayan bir yazarın eserlerini yayımlamak isterseniz ya vârisleriyle anlaşmalı ya da 70 yılın ardından gelecek telifsiz günleri beklemelisiniz.

 



Hah: Dünyanın hal-i pürmelali

Birgül Oğuz’un Hah’ı bir yası mevzubahis ediniyor. Ama bu bir yas günlüğü değil. Bir ağıt da değil. Yasla hem kişisel hem de toplumsal bünyedeki yaralarla baş etme çabasının ürünü. Yasa deva bulmak değil mesele, o yasla yüzleşmek ve üzerine gitmek.

 

 



Her Kadın Bir Rus Şaire Aşık Olur

Bu kitabı ne zaman, ne sebepten aldığımı bilmediğime göre muhtemelen bir idefix siparişi içine kendiliğinden girivermiş kitaplardan biridir herhalde. Bir yıla yakın süre arabanın bagajında birkaç “ihtiyaç halinde bulunsun” kitaplarından biri olarak dolandı durdu. Sonra on beş gün önce yazlıktan eve dönerken Salinger biyografisi okuyordum ama biyografi okumak bir süre sonra doğaldır ki sıktı.



Resim değil, fotoğraf

Çizgisiz kağıda düz başlayan ama aşağı doğru kayan satırlar gibidir hayat. Birçoğumuz, o günleri bir kere olsun kaydırmadan, hayallerin ve beklentilerin rotasından çıkmadan yol almak isteriz. Fakat hayat mutlaka çizdiğimiz rotadan çıkar. Harun Candan’ın kaleme aldığı Hayalname de böylesi bir rotadan çıkış hikayesi işte.



İtalyan “kara”sı

Hızlı başlayıp temposunu sürekli yükselten ve aynı hızla sonlanan bir roman okumak istiyorsanız Haydutun Aşkı tam size göre. İtalyan “kara roman” geleneğinin izini süren Massimo Carlotto, her yanı kirlenmiş bir dünyada ölüm kalım kavgası veren üç arkadaşın maceralarını anlatıyor.



"Yıllar bütün omuzlara aynı ağırlıkta çökmez"

Aşk, varlığını kutsayarak ötekinde kendimizi sınadığımız bir bilgi. Doğanın cömertliğine, talihin lütuflarına ve diğer şeylere de âşık olabiliriz elbette. Ancak en çok ötekiyle kurulan bir ilişkide tanıyoruz kendimizi, zihnimizin ötekini tasarladığı bir evrenin içinde, bizden talep edilmeyeni vermeye gönüllü, eksik şeyleri tamamlamayı ümit ediyoruz.



Kim korkar ejderhalardan!

Bir gün bir gezgin bir saraya gelir; sarayın bulunduğu yer dünyanın en güzel, en büyük şehri, bu sarayda oturan kişi ise dünyanın en büyük, en güçlü hükümdarıdır.



Kaybedenlerle kazanmak

Nemesis, Norveç’in bol ödüllü çoksatar yazarı Jo Nesbo’nun Harry Hole dizisinin dördüncü kitabı.



Diren China Miéville!

Gerçekçi edebiyatın karşısında son iki yüzyıldır büyük bir edebi yer kaplayan, ancak hem gerçekçilerin yukarıdan bakışı hem de ticari kaygıyla üretilen örnekleri nedeniyle ciddiye alınmak için uzun süre beklemek zorunda kalan polisiye, gotik, bilimkurgu ve fantezi edebiyatı gibi türler, özellikle 1980’lerden sonra daha geniş çevrelerce benimsenmeye başladı.



Buz gibi bir distopya

Buz’u elime alıp okumaya başladığımda neyle karşılaşacağımı bilmiyordum. İngiliz yazar Anna Kavan’ın herhangi bir eserini daha önce okumamıştım, ama Everest Yayınları bu kitabı modern klasikler dizisine almıştı.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.