Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Hızlı başlayıp temposunu sürekli yükselten ve aynı hızla sonlanan bir roman okumak istiyorsanız Haydutun Aşkı tam size göre. İtalyan “kara roman” geleneğinin izini süren Massimo Carlotto, her yanı kirlenmiş bir dünyada ölüm kalım kavgası veren üç arkadaşın maceralarını anlatıyor.

//php print_r ($fields); ?>
Buz’u elime alıp okumaya başladığımda neyle karşılaşacağımı bilmiyordum. İngiliz yazar Anna Kavan’ın herhangi bir eserini daha önce okumamıştım, ama Everest Yayınları bu kitabı modern klasikler dizisine almıştı.

//php print_r ($fields); ?>
“Tesadüf, Tanrı’nın fark edilmeden geçip gitmek için büründüğü biçimdir,” diyor Jean Cocteau. Bu bağlamda bir hikaye anlatmama izin verin.

//php print_r ($fields); ?>
Bilimkurgu ya da fantazya türlerinin uzun zamandır güncelliğini yitirmeyen "kaçış edebiyatı"nı temsil edip etmediğiyle ilgili tartışmaları yeniden üretmeden, hayal gücünün olanaklarını nasıl çoğalttığının altını çizebilmek, şimdilerde Darwinya'yı, bir zamanlar Isengard'ı ya da Simeranya'yı yaşadığımızın en önemli kanıtı gibi.

//php print_r ($fields); ?>
''Seni kirpiklerimle öldürürüm diyen yar
Aman sakın durmasın öldürürse öldürsün''
Hafız Divanı

//php print_r ($fields); ?>
"Her seferinde, elimizdeki parçaları yeniden ve kendi icat ettiğimiz bir ‘puzzle’ gibi dizip, yeniden oluşturduğumuz ‘gerçeğe’ şaşırarak bakıyorduk işte..." (Ercan Kesal, Evvel Zaman)

//php print_r ($fields); ?>
Teknoloji hayatımıza sirayet ettikçe, ondan kaçış yollarına dair anlatılara, bilimin kötü yönlerine odaklanan hikâyelere daha sık rastlar olduk; hem filmlerde hem kitaplarda. Bu ay, Netflix tarafından yayınlanan The Social Dilemma adlı belgesel hayli konuşuldu.

//php print_r ($fields); ?>

//php print_r ($fields); ?>
Mario Levi’nin son kitabı Size Pandispanya Yaptım, lezzetli kokular sunuyor; lezzetli ve tehlikeli... Yolculukları, aileleri, aşkları, ölümleri ve kentleri hatırlatıyorlar. Kentlerin yeniden inşa edildiği, hafızaların boşaltıldığı günlerde yemeğin, kokunun ve kentli olmanın yarattığı bir birikime açılıyor kitabın kapıları.

//php print_r ($fields); ?>
"Bu makine faşistleri öldürür," yazıyordu Woody Guthrie'nin gitarının üzerinde. Büyük Buhran'ın kendini gösterdiği, Teksas topraklarını kasıp kavuran "Toz Fırtınası"nın çiftçilerin yaşamını cehenneme çevirdiği 1930'lardan itibaren endüstriyel tarıma, daha büyük bir başlık altında kapitalizme savaş açan Guthrie'nin gitarı bu savaşın simgesi haline gelmişti.
















