Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Bir roman yazdı. Romanın anlattığı hikayeye koşut bir müze, bir de katalog var. 'Her şeyi anlayan insan zihni'nin sertliğiyle, bunu neden yaptın ey Orhan, diye sorsanız, çağının önemli hikaye anlatıcılarından birini cevapsız bırakmış olacaksınız. Vereceği cevabı -en fazlasıyla- size söyleyeyim: Bilmiyorum. Bilmek de istemiyorum.

//php print_r ($fields); ?>
Her okurun bir yazarı çok sevmek için son derece haklı ve bir o kadar özgün gerekçeleri vardır şüphesiz. Yola bu bilinçle, SabitFikir okurlarının edebiyatın öne çıkan yazarlarını neden sevdiklerine ilişkin bir tartışma başlatmak için çıktık. İlk soruyu da o yazar üzerine çalışmalar yapmış bir isme yönelttik. Öyleyse soruyoruz: Philip K. Dick'i niçin okuyorsunuz?

//php print_r ($fields); ?>
Televizyon dizileri sahnesinde 2011, edebi kaynakların ilham verici olduğu bir dönemdi. Kendisi de o dönemde Showtime için bir bilimkurgu dizisinin senaryosu üzerinde çalışan Salman Rushdie, televizyon dizisinin yeni roman olduğunu ilan ediyordu.

//php print_r ($fields); ?>
Alain de Botton’dan çevirdiğim ilk kitap olan Romantik Hareket, ilk kez Sel Yayıncılık Genel Yayın Yönetmeni İrfan Sancı tarafından 2 Haziran 2000 tarihinde Beyoğlu’nda bir kafede karşıma getirildi.

//php print_r ($fields); ?>
Koleksiyoncular, eski yayıncılar ve üreticilerle konuşursanız eğer, benzer yorumlar duyarsınız; Türkiye’de çizgi roman yayıncılığının altın çağının 1955-1975 yılları arasında yaşandığına inanılır. Sonrasında satışların düştüğü, doksanlı yılların başında kaybolma raddesine geldiği anlatılır.

//php print_r ($fields); ?>
Küresel ısınma son yıllarda söyleye söyleye alıştığımız, bize getireceği felaketi gündelikleştirdiğimiz bir tamlamaya dönüştü, biliyorum. Ama yok olmadan önce önlem almak için sadece iki üç yıl kaldı önümüzde, şaka değil. En büyük yanlışı, insan kültürünü doğaya uyum sağlama düşüncesi yerine, doğayla mücadele etmek üzerine kurmuş olmakla yapmışız gibi görünüyor.

//php print_r ($fields); ?>
Modern hayatın üzerimize yuvarladığı ağır kayaların altında bitkin, ülkenin ve dünyanın politik ve ekolojik kıyametiyle cinnetin eşiğinde, umudumuzu sık sık yitirerek, nasıl bilmiyorum ama, bir şekilde yola devam ediyoruz. Her birimizin kendince tutunduğu dalları var; akıntıya kapılıp gitmemek ve aklıselimliğini korumak için yarattığı yalandan da olsa küçük cennetleri.

//php print_r ($fields); ?>
1841’in şubatında bir grup insan, New York limanında, Master Humphrey’s Clock dergisinin son sayısını İngiltere’den getirecek olan gemiyi bekliyordu. Dergi, merakla bekledikleri sorunun cevabını taşıyordu: Küçük Nell yaşıyor mu?

//php print_r ($fields); ?>
Geçtiğimiz Aralık ayında İngiliz dizi kanalı Sky Arts 1’de mini dizi olarak yayına başlayan A Young Doctor’s Notebook (Genç Bir Doktorun Notları) edebiyatseverlerin çabucak ilgisini çekerek daha yayınlanmadan büyük merak uyandırdı. Her biri 20 dakika uzunluğundaki dört bölümden oluşan bu mini dizi, 20.
