Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Adam karısının şaşkın bakışları altında evin sandık odası ile küçük tuvaletinin arasındaki duvarı yıkarak bir hücre oluşturur. Yatağıyla, lavabosuz musluğu ile, valizindeki bir kaç parça eşyasıyla, kazıdığı kafasıyla o artık hücredeki mahkumdur.

//php print_r ($fields); ?>
Hayatınızda hiç Kurt Vonnegut okumadıysanız, bu eleştiriyi de okumanıza gerek yok. Yazarın daha önce yayımlanmamış, toyluk dönemi öykülerinin derlendiği Ölümlüler Uyurken, Vonnegut edebiyatına giriş için iyi bir seçenek değil. Giriş için Mezbaha No:5 ya da Kedi Beşiği önerilir. Yasaklanmadan okuyun derim.

//php print_r ($fields); ?>
Gaye Boralıoğlu Aksak Ritim’de (İletişim Yay.), 15 yaşındaki çiçekçi kız Güldane ile otuzlu yaşlardaki Şoför Halil’in gerilimli ilişkilerini anlatıyor. Roman da adını hem bu ilşkinin bir ileri bir geri giden bir türlü düzen bulmayan havasından, hem de çingene danslarının meşhur ağır aksak ritiminden alıyor.

//php print_r ($fields); ?>
Yargı Türkiye’de en çok tartışılan konulardan birisi. Yasama ve yürütmeyle birlikte üçüncü erk olan yargı, son dönemde almış olduğu kararlara, siyasi polemiklerle odakta. Tabi yargı denince kavramsal düzeyde tartışma yargının “bağımsızlığı”, “tarafsızlığı” ve “siyaset dışılığı” üzerine oluyor.

//php print_r ($fields); ?>
Hasan Cüneyt Bozkurt, Aydın/ Söke doğumlu. Öğretmenlik yapıyor. Henüz 30'lu yaşlarının başlarında. Oysa yapıtları, düşünce ve yaratıcılık alanında çoktan sağlam bir altyapı edindiğini kanıtlıyor. Bence Bozkurt, Çağdaş Türk Edebiyatının kalıcı isimlerinden biri olacak.

//php print_r ($fields); ?>
Yol kitaplarının benim için yeri ayrıdır. Yollarda okuduğum kitapların arkadaşlığı diğer zamanlarda okuduklarıma göre başka oluyor sanki. Yoldan çok önce planlamaya başlıyorum ne okuyacağımı ve her zaman planladığımdan bambaşka bir kitap okuyorum. Alıştım artık buna.

//php print_r ($fields); ?>
Thomas Mann'ın son büyük eseri Doktor Faustus'u İngilizceye çeviren Lowe-Porter, bu romanı, “Katedral gibi bir kitap,” olarak tanımlamış. Gerçekten de 20. yüzyıl edebiyatının en yoğun metinlerinden biri. Tarih, felsefe, teoloji, sembolizm ve müziğin iç içe bir nakış gibi işlendiği; kinayeler, alegoriler, metaforlar içeren bir roman.

//php print_r ($fields); ?>
Ahmet Altan çok satacak tarihi roman yazmanın formülünü bulduğu için, yakaladığı bu damardan devam ediyor. Kılıç Yarası Gibi, İsyan Günlerinde Aşk serisine şimdi de Ölmek Kolaydır Sevmekten ekleniyor.

//php print_r ($fields); ?>
Her oluşun ve olayın arkasındaki matematiği görebilen beyinlerine tutkun olduğum, –bazen yüzlerine, bazen içimden- “ah keşke biraz da edebiyatın tahmin edilemez olasılıklarına fırsat verseler,” dediğim insanlar vardır. Zachary Mason işte bu ikisi bir arada insanlardan.

//php print_r ($fields); ?>
Karmaşaya gerek yok, sadece okumak için; hatta düşünmeye gerek yok, biraz yaşamak için. Yazar James Sallis’in 2005 yılında yazdığı Sürücü (Drive), şimdi bizimle. Öyle çok fazla marifetli kitaplar yok, hakkında sayfalarca konuşmak yerine sadece okumanız gerektiğini söyleyebilecek. Bu bir marifet değil, bu bir seçim.
