Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Rus asıllı ABD'li yazar Vladimir Nabokov’un Laura’nın Aslı adlı romanını okuduysanız, yazarın kartlar üzerine not alarak, kendine has bir fihrist yöntemi kullandığını fark etmişsinizdir.

//php print_r ($fields); ?>
Bugün, Amerikan edebiyatının önemli isimlerinden yazar Philip Roth'un 80. yaş günü. Yazar, eserleriyle olduğu kadar huysuzluklarıyla da nam salmış bir isim.

//php print_r ($fields); ?>
"Dedem, zamanında şuradan iki üç arsa alsaydı…" Pek aşinadır kulaklarımız böyle başlayan cümlelere; hatta kimi zaman, yarı şaka yarı ciddi, biz de dillendirmişizdir. “Her şakanın altında bir gerçek vardır”ın boşuna söylenmediğini düşünürsek de, yarı şaka yarı ciddi başlayan bu konuşma ciddiyete biraz daha yakınlaşabilir hatta... Dolayısıyla, masum değiliz hiçbirimiz!

//php print_r ($fields); ?>
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen, Türkiye’nin en büyük uluslararası sinema etkinliği İstanbul Film Festivali, bu yıl 36. kez sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor.

//php print_r ($fields); ?>
Clichy'de Sessiz Günler
(13,5 cm X 19,8 cm)
Henry Miller
Siren Yayınları

//php print_r ($fields); ?>
Ahmet Ümit'in "yazı ofisi"ni tam da yeni romanını tamamladığı bir zamanda ziyaret ettik. Masasının üstü ve çevresi halen, yeni romanı Elveda Güzel Vatanım için kaynak olarak yararlandığı çok sayıda kitapla doluydu.

//php print_r ($fields); ?>
Sonbahar okullara dönen çocuklar, raflara yerleşen yeni kitaplar ve soğuk algınlığıyla yataklara düşen insanlar mevsimi. Bir elde kitap, ötekinde mendil; alınan ilaçların karıştırdığı bir zihinle, takip ettiğimiz bir yazarın yeni anlatısını deşifre etmeye çalışır, bir yandan da halüsinasyona yaklaşan rüyalarla huzursuz uykulara dalarız.

//php print_r ($fields); ?>
Bir şehri şehir yapan nedir; kuruluşundan bugüne kalanlar mı, yoksa yalnızca içimizde yaşattıkları mı?

//php print_r ($fields); ?>
Bozkırın, insanı çağıran, hep aşina kaldığımız gizemli bir yanı var. Belki de uçsuz bucaksız bir deniz kıyısında duyduğumuz tekinsizlik de, sık orman yollarında ağaç dalları arasından göğü bulma çabamız da binlerce yıllık genetik bir hafızanın ürünü. Toprağı ayaklarımızın altında hissetmeyi, ufku görmeyi, bozkırın hikâyesini dinlemeyi istiyoruz.

//php print_r ($fields); ?>
Her yıl 1 Nisan geldiğinde aynı şey olur. Ben bizim kelebeği kandırmaya çalışır dururum, o asla tuzağıma düşmez. O ise bana tek bir şaka yapar, ben hemen inanırım! Bu geleneksel “şakalama” günümüzde, edebiyat tarihine dair tuzak sorular sorarız birbirimize. Ve işte dediğim gibi o her seferinde beni alt etmeyi başarır. Tek tesellim bu konuda yalnız olmayışım.
