Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Thomas Bernhard novellası, sert tek espresso gibi. Amras ve Watten’i okuduktan sonra koyu, şekersiz, rehavetsiz bir lezzet kaldı damağımda. Bu lezzet bana, edebiyatı da, Thomas Bernhard’ı da yanlış anladığım bir yaz ayını hatırlatıyor.

//php print_r ($fields); ?>
Onlar, X-Men gibi başarılı çizgiromanlardan aşina olduğumuz Mike Carey’nin, yani İngiltere’deki yayıncısının piyasaya iyi bir giriş yapabilmesi ve eklektik önyargıya kurban gitmeden pazarlanabilmesi adına ona taktığı mahlasıyla Adam Blake'in ilk romanı.

//php print_r ($fields); ?>
Oscar ödüllü yönetmen Neil Jordan, film kariyerine atılmadan önce anlatı sanatıyla uğraşan tüm genç İrlandalılar gibi kendine bir edebiyat kariyeri çizmek istiyordu.

//php print_r ($fields); ?>
Derviş Şentekin’in ilk romanı, öncelikle adıyla çekmişti dikkatleri. Hatta, Beş Parasızdım ve Kadın Çok Güzeldi gibi ilginç bir başlığa sahip olan bu roman, daha önce polisiyelerle yolu kesişmemiş okurların da ilgisini uyandırmayı başarmıştı. Şimdi bu ilk romandaki kurguyu tamamlayan bir Şentekin kitabı daha var karşımızda: Beş Parasızdım ve Katilimi Arıyordum.

//php print_r ($fields); ?>
Nereden bakarsanız bakın İstanbul bu yıl en gözden uzak bienalini yaşadı.

//php print_r ($fields); ?>
Baştan söyleyeyim, benim kahramanım Chopin. Onun parçalarını dinlerken aldığın keyfin haddi hesabı yok. Ama eğri oturalım doğru konuşalım, Johann Sebastian Bach müziği okuyup üfleyenlerin üzerinde hemfikir olduğu bir dahi.

//php print_r ($fields); ?>
Geceler aşk hakkında konuşmaya başladığında, sevgililerin susmaya karar vermesi kaçınılmazdır. Geceler aşk hakkında her şeyi bilir ve sır tutamazlar. Sevgililer konuşurken gecelerin saklanması ondandır. Kabahat işlemiş çocuk gibi evin içinde bir yerlere kaybolurlar.

//php print_r ($fields); ?>
Çekirdek ailenin kural olduğu modern toplumsal yapılar içinde bir yaşam biçimi olarak yalnızlık, çokça sorun edilmiştir. Aile evinde kapınızı kilitlemeniz arıza yaratır, kendi evinize çıksanız çok kısa zamanda ya bir kedi, ya bir sevgili eve çörekleniverir. Etrafın, “Evlenin artık,” ısrarları dayanılmaz hale gelince, “Oh çok şükür,” bir yuva daha kurulur!

//php print_r ($fields); ?>
Kahramanlarının gölgesinde kalmış yazarlar vardır, sözgelimi, Tom Sawyer biraz öyledir bana göre. Kimi zaman, sevdiğim yazarlar sorulduğunda şaşırır, “Tom Sawyer,” deyiveririm. Onun kadar olmasa da, John Silver da benim için öyledir.

//php print_r ($fields); ?>
Öğrencilik yıllarımda karşısına oturup özellikle Ortaçağ üzerine birkaç kez sohbet etme fırsatı bulduğum Umberto Eco'nun bir derya olduğunu düşünmüştüm. Bu düşüncemde hiçbir değişikilik olmadı. Eco'nun neredeyse her yıl Türkçeye çevrilerek yayımlanan kitapları da yalnız olmadığımı gösteriyor.
















