Arşivi
Günler geçer, kitaplar yayımlanır, okunur, üzerinde düşünülür, konuşulur, sonra bir yenisi, bir yenisi daha… Ancak bazı hikayeler vardır, bilirsiniz, sizi içine hapseder. Benliğinizin bir parçasını bırakırsınız sanki o hikayenin dilinde, sözünde, sesinde, tuzunda.
Adı Yerküre olan bir gezegen. En büyük kara parçası sayılan Anakara'da farklı yerlerden farklı nedenlerle Odragend'e varmak üzere yola çıkan gezginler. Elli yıl sonra yurduna dönen bir bilge şair. Yıllarca evinden hiç çıkmadan yaşadıktan sonra, çıraklarıyla birlikte kendisini yollara vuran bir şiir filozofu. Yalnızca şairleri öldüren bir katilin izini süren atlı polis ve yardımcısı.
Uzun zamandır beklediğimiz haber nihayet geldi! Burgazada'ya yolumuz düştüğünde "Neden bir türlü ziyaret edemiyoruz?" diye dertlendiğimiz, Türk hikâyeciliğinin en önemli isimlerinden Sait Faik Abasıyanık'ın müzeye dönüştürülen evi yeniden açılıyor.
JM Coetzee, Nadine Gordimer, Wole Soyinka, Tomas Tranströmer ve Mario Vargas Llosa'yı bir araya getiren nedir dersiniz? Çin'de eksikliği çokça hissedilen düşünce özgürlüğüne dikkat çekmek ve en temel haklarından birini kullanan ancak haksız yere hapiste olan Çinli yazarların özgürlüklerine kavuşmalarını sağlamak için kurdukları koalisyon.
Real Madrid-Galatasaray maçının olduğu akşam "akilinsanlar"ın 63 kişi olduğunu öğrendiğime, dokuzuncu dakikada 
Ronaldo’nun attığı golden daha çok şaşırmıştım. Oysa takip edemediğim çalımlarıyla Ronaldo’nun gollerine de, mecazi anlamda bize atılan gollere de alışıktım.
İnternetin en çok okunan edebiyat eleştiri sitesi Sabitfikir.com'un matbu versiyonu olan SabitFikir dergisinin mayıs 
sayısında dosya konusu, yükselen İskandinav fenomeni “Kuzey Karası”.
İlgi alanına göre insanı rezil de eden, vezir de eden bir siteden bahsediyoruz. Bildiğiniz, bilmediğiniz kitaplarla dolu, “Şunu okudun mu?”, “Bunu okumalısın,”, “Aslında buna da bir baksan,” dedirterek, sizi oradan oraya sürükleyebilecek bir site.
Sibel K. Türker'in romanı Hayatı Sevme Hastalığı bu yıla damgasını vuracağa benzer. Sabah aldığımız haberlere göre roman, hem Yunus Nadi Roman Ödülü'nü, hem de Duygu Asena Roman Ödülü'nü aldı.
Sıradan Kadınlar Düşü, genç Belacqua'nın aşkları ve Avrupa seyahatleri kadar, edebiyat ve tiyatroda yeni ufuklar açan bir yazarın, Samuel Beckett'ın iç dünyasını da sergileyen otobiyografik bir eser.
