Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Arşivi

En çok okunanlar  


Kendi kendimize şefkat için Müslüm Gürses

Müslüm Gürses'e yönelik yaygın kabulümüzde biraz da kendi kendimize şefkat gösterme var. Azıcık da olsa. Çok yıpratıyoruz kendimizi bu coğrafyada. Kendimize şefkat göstermeye gönlümüz elvermiyor bir türlü. Zaten acımasız olmaya da eğilimli oluyoruz. Ayağa kalkıp büyük kararlar alıyoruz, havalı jestler ortaya koyuyoruz, kendimize göre cesaret gösteriyoruz ve sonra oturup bekliyoruz yankılarını.


Türkiye, Londra'ya hazır

Türkiye edebiyatında, özellikle edebiyatımızın Batı'ya açılımında bir şeylerin değiştiğine dair bir kuşku yok. Orhan Pamuk'un 2006 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne değer görülmesi, ardından 2008'de Türkiye'nin Frankfurt Kitap Fuarı'nda konuk ülke olması derken şimdi de Londra Kitap Fuarı'nda odak ülke olmamızın heyecanı içindeyiz.


Shakespeare "acımasız" bir iş adamıymış

Dünyanın en seçkin drama yazarı olarak kabul edilen İngiliz edebiyatçısı Shakespeare, aslında "acımasız" bir iş adamıymış. Galler'deki Aberystwyth Üniversitesinden bir grup akademisyenin yaptığı araştırma, ünlü ozanın, kıtlık döneminde tahıl işinden para kazanan bir iş adamı olduğunu gösterdi.

 

 


SabitFikir'in nisan sayısı çıktı: Edebiyat oyunları

İnternetin en çok okunan edebiyat eleştiri sitesi Sabitfikir.com'un matbu versiyonu olan SabitFikir dergisinin nisan sayısında dosya konusu, bir oyuncu-okur yakınlaşması olarak edebiyat oyunları.

 


Dünyanın bütün Küçük Prensleri, Ankara’da bir arada

Ankara’daki Tayfa Kitap-Kafe, 29 Mart-25 Mayıs 2013 tarihleri arasında özel bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor.  Yıldıray Lise’nin "topladığı" 171 farklı dil ve lehçedeki Küçük Prens kitapları sergisi, sekiz hafta boyunca Tayfa Kitap-Kafe'de gezilebilir.

 

 

 

 

 


Edebiyat bir “şaka” mıdır?

Her yıl 1 Nisan geldiğinde aynı şey olur. Ben bizim kelebeği kandırmaya çalışır dururum, o asla tuzağıma düşmez. O ise bana tek bir şaka yapar, ben hemen inanırım! Bu geleneksel “şakalama” günümüzde, edebiyat tarihine dair tuzak sorular sorarız birbirimize. Ve işte dediğim gibi o her seferinde beni alt etmeyi başarır. Tek tesellim bu konuda yalnız olmayışım.


Erdal Öz Edebiyat Ödülü, Cemil Kavukçu'nun oldu

2008 yılından bu yana, Erdal Öz'ün anısını yaşatmak için ailesi ve Can Yayınları tarafından her yıl bir yazar yada şaire verilen Erdal Öz Edebiyat Ödülü bu yıl Türk öykücülüğünün önemli isimlerinden Cemil Kavukçu'nun oldu.


EdebiŞarkılar// The Cure'den, Camus'ye selam

Selam yabancı, yoksa sen de yalan söylemek istemiyor veya bu oyunun bir parçası olmaktan hoşlanmıyor musun? O halde, The Cure'ün 1980 tarihli "Boys Don't Cry" albümünün çıkış parçası olan Killing An Arab'ı dinlemeye çağırıyorum seni.

 

 

 

 


Şiirden taşan canavar, bize ne yapar?

VII. ile X. yüzyıl arasında bir yerlerde, bugün eski İngilizce ya da Anglo-saksonca denen dille yazılmış bir büyük şiir, bir büyük efsane, bir büyük canavar öyküsü Beowulf. Lirik, kültürel, psinalitik, mitik… Onu yıllar boyunca araştırmacılar, akademisyenler okuyup inceleyip dururlar ama iş edebiyatçılara, hele ki J.R.R. Tolkien’e gelince değişir.


Beowulf

İngiliz edebiyatı tarihinin en eski metinlerinden Beowulf, tahminen sekizinci ve onuncu yüzyıllar arasında bir zaman diliminde Britanya'da kaleme alınmıştır, oysa konusu ve olayların geçtiği yerler, beşinci yüzyıla kadar Ada'yı istila eden Kuzeyli pagan kavimlerin beraberlerinde getirdikleri destanlardan olduğuna işaret eder.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.