Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Hititlerin güneş kursu parlıyor...

Yok olan bir geçmişi bulup, araştırmak ve geçmişten ders almak hiç de kolay olmasa... Kalıntıları bulabilmek biraz daha kolay olsa da orada insanlar nasıl yaşar, ne yer, ne içerler en önemlisi iletişimleri nasıldı bunu anlamak daha zor olsa gerek. İşte bu kaybolmuş geçmişi tam hatları ile gün ışığına çıkarırken de yapılan çalışmaların zorluğu da ayrı bir konu oluyor.

 



Bir Karadeniz gotiği

Ölüm deyince neden söz ediyoruz? Ani gelen bir telefonun ucundaki kötü haber. Hayatta hiç kimseniz yoksa eğer, en azından bir cenazeniz olmuş oldu. Bir arabanın enkazından fırlamış bedenlerin uçuruma asılı kalmış ruhları sizi kaza mahaline çağırıyor. Morgun soğuğu, morgun kapısının dışındaki gözü yaşlı. Kurşunun çeneden girip kafadan çıktığı cenazenin yıkanışı.



O kitabı oraya koymama dersleri

Bir kütüphane, eşelenebilmelidir. Bir kütüphane eşelenebilecek niteliklere sahipse sahipsiz, yani ıssızdır artık. Spiral, küp ya da Daidalus orijinli labirent bir kütüphane tasarım olarak imkansızlığı, çabayı, sabrı, daha da önemlisi tutku ile histeri arasındaki muazzam çatışmayı işaretleme uğraşıdır.



Telefon Kulübesinde Bile, Telefondan Sızabilir Kötülük


Beden; ruhun kaportası! Kimine göre de ev sahibi. Ve gün gelir, beden atlar aşağıya o pencereden (Ya da itilir ruh tarafından aşağıya). Tıpkı Anne Sexton’ın ölüme atlaması gibi. “Ama intiharın özel bir dili var. Marangozlar gibi; onlar hangi aletin iyi çalıştığını bilmek isterler. Neden yaptıklarını hiç sormazlar,” der Sexton, Ölmeyi İstemek adlı şiirinde.



Cami’de edebiyat deneyleri

Bir kitabı elinize aldığınızda ona nasıl davranacağınızı bilemiyorsanız o kitapta bir ilginçlik var demektir ve kitaplar söz konusu olduğunda ilginçlikler genelde iyidir.



Hayatı olduğu gibi kucaklamak

Jaguar, bir başyapıtla daha tanıştırdı bizi: Çağdaş Çin edebiyatının önemli yazarlarından Yu Hua’nın, basıldığı yıl Çin’de yasaklanan ve ardından dünyada büyük bir karşılık bulan, çok sayıda dile çevrilmiş, ayrıca bir filme de konu olmuş, tartışmalı eseri Yaşamak.



Ellisini geçmiş adamlar geçidi

Vajinacılar veya klitorisçiler. Ellisinden sonra geriye kalan, iki buğulu gözlük camı gibi iki hüzünlü tespit. Olasılığı ikiye düşürmüş olabilmenin naif muradı. Fantasma türevlerinin sadeleşmiş karekökü. Yılların deneyimi mi, yılların artığı mı bilinmez. Çatallanan bir bedenin izohipsi. İkiye yarılan gümrah bir haz dolanbacı, oldum olası bir yokuş.



Mekansal modernizm - Sovyet Rusya'da ve edebiyatta

Son iki yüzyılda sanat tarihi, tüm zamanların çok ötesinde bir anlam kazandı, Batıcı bir anlayış içerisinde kanonlaşma fırsatı bulabildi. Bu batı odaklı yaklaşım, sanat tarihinin alt başlıklarında da kendini fazlasıyla hissettirdi; bu yaklaşım içerisinde, canlandırmacılıkla yükselişe geçen mimarlık tarihi çalışmaları, teorik ve pratik alanlarda hızlıca gelişme yoluna girdi.



Başarı ve geçmişin kıskacında

Yaşa ve yüksek deneyime dayalı ana akım romanların sonu yaklaşıyor. Son birkaç yılda dünyada çok sayıda genç yazar ön plana çıkmaya başladı. Her biri farklı konuları ele alıyor ve alışılmışın dışında bir dil ve anlatıma sahip. Ancak sanıldığının aksine burada radikal bireyci bir duruş ve sırf mevcut dil düzenini yıkmak adına yapılan bazı numaralar yok.



Kurgu Değil Gerçek Kahramanlar

İlk, orta, lise, üniversite eğitim hayatımızın kaçınılmaz bir parçasıdır tarih. Zaten Türk olanın, Türkiye’de yaşayanın öyle ya da böyle tarih bahsi, tarih bilinci ya da tarih tartışması içermeyen bir hayatı olabilir mi?

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.