Arşivi
Çocukken hepimizin bir favori kitabı vardı.
Başına ‘popüler’, ‘dünya’, ‘Türk’ gibi sıfatlar koyun ya da koymayın; tarih, Türkiye’de hemen hemen herkesin kafa yorduğu, az çok bilgi sahibi olduğu ve konuşup, tartışmaktan zevk aldığı bir konu oldu hep. Çünkü orada milli hislerimiz yatıyordu, entrikalar vardı, kimi neden sevmemiz ve sevmememiz gerektiği konusunda ders almamız gerekiyordu...
Tarih eskiden beri halk arasında bir merak alanıydı. Ancak tarihin popüler, medyatik ya da bir başka deyişle görsel, işitsel ve yazılı medyada sıklıkla kullanılan bir alan olmasını, televizyon kanalları, radyo istasyonları, gazeteler ve hatta internet sitelerinin sayıca çoğalması ve bunların teknik imkânlarının artmasına bağlayabiliriz.
Polonyalı ünlü ressam Feliks Topolski, resmini yaptığı kişileri ve objeleri farklı bir ışığın altında görüyordu ve bu çoğunlukla onları biraz garip bir şekle büründürüyordu. 1960 yılında yaptığı bir George Bernard Shaw portresinin de aralarında olduğu pek çok eseri Harry Ransom Sanat Merkezi tarafından sergilenmeye değer bulununca, Topolski 20.
Dünyanın sonuna dair tahminler edebiyatı ziyadesiyle besledi bugüne dek. Distopyalar kitap oldu, malzeme güzel tabii, hemen peşine filmi çekildi çoğunun.
Kötülük yabancılaşmadır, kötü de yabancı... Kutsal kitaplarda yazar bu hikaye, ama onların da ötesinden gelmiştir aslında. Ruh ışıklı olduğu kadar korkulu, gölgeli de bir şeydir ya, işte bu onun gölgelerde yarattığı ve içinden bir türlü çıkamadığı en eski hikayedir. Bilinçdışı korkularımızı başkalarına yansıttığımız malum.
Hepimizin dilinde aynı cümleler: "Kış geldi,", "Çok soğuk,", "Ne çok kar yağdı bugün!" Bu soğuk havada evlerinize dönüp, soğuk havaya inat içinde kar geçen kitaplar okumak ister misiniz? Tavsiyeler bizden, seçmesi sizden...
Amerika'nın en etkin ve saygın eleştirmenlerinin arasında gösterilen, New York Times'da yaklaşık 30 senedir kitap eleştirileri yapan Michiko Kakutani, 2012'de en çok beğendiği kitapları açıkladı! Herkesi çok şaşırtan ise, Kakutani'nin keskin gözlerine takılanlardan birinin, bireysel yayıncılık aracıyla basılmış Alan Sepinwall'un The Revolution was Televised adlı kitabı olması.
O yılbaşı günü, kelebekle evde yalnızdık. Yeni yıla girmemize saatler kalmış olmasına rağmen, bir yılbaşı ağacından başka her şeye benzeyen zavallı salon bitkisinin hediyesiz, bomboş görünümü iyice moralimi bozuyordu. “Hediyesiz bir yılbaşı, yılbaşı değildir,” diye mırıldanmışım farkında olmadan.
Sinema dünyası, müzik dünyası, kamera arkası, sanat dünyası... James Franco'ya hiçbiri yetmiyor olacak ki, şimdi de ilk şiir kitabını yayımlamak üzere olduğunu müjdeliyor bizlere. Warren Wilson Üniversitesi Şiir Bölümünde yaptığı yüksek lisansın ve Howl filminde Alan Ginsbeg'i canlandırmasının ardından, Minnesota'daki ufak bir yayıneviyle anlaşan Franco'nun kitabı Nisan 2014'te çıkacak.
