Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Roth'un kapanış hamleleri

Yazdığı romanlarla kararttığı, soğuttuğu uçsuz bucaksız bir denizde, teker teker bize doğru geliyorlar: Üzerlerinde ait oldukları ana geminin adını taşıyan ufak kayıklar, Philip Roth'un son dönem kitapları.



Noel baba cinayeti

Arnaldur Indridason'un Sesler romanı, bir Noel arifesinde işlenen cinayet etrafında kurgulanmış güzel bir polisiye.



Bu sorunu kadınlar çözecek!

Savaşları, çıkar çatışmalarını, düşmanlıkları temize çekerek, dünyanın yaşanılır bir yer haline gelmesinde birebir rolü olan kadınlar; söz konusu rollerini daha da etkili kılmış durumdalar.



Düello, sirk ve darbe

Uluorta açıklamam doğru mu bilmiyorum ama bir gazeteci öykü ya da roman yazdığında, gazeteci olmayan yazarlar hafiften burun kıvırır, kimseye belli etmeden gözlerini devirir ve içlerinden "Yine mi?" diye mırıldanırlar. Nezaket icabı dışarıya belli etmezler ama genellikle böyledir. Bunun sebebi, "Memlekette yılda toplam altı adet kitap okunuyor, iki tanesini daha kaptırdık," endişesi olabilir.



Yazar kimin için yazar?

Romanımızın isimsiz kahramanı, lisansını Cambridge Üniversitesi’nde tamamlamış, Fransız ve Alman dili ve edebiyatı okumuştur. Çağdaş Fransız tarihi konusunda bitirme tezi yazar ve sonra doktora yapmaya karar verir. Doktora tezini de Goncourt ödüllü Fransız romancı Paul Michel hakkında yazacaktır.



Pati izleri şahit

Bu kitap beni, caddeli betonlu trafikli, kulağımda bangır bangır müzikli istanbullu hayatıma zorunlu bir hastalık ve kar molası verdiğim anda buldu.

 



Fantastik kurguda gerçek korkular

China Miéville 1998 yılında yazdığı ilk romanı “Kral Fare” Türkçeye 2010 yılında çevrilmişti.  “Fareli Köyün Kavalcısı” masalından esinlenerek kurguladığı romanda fantastiği çağının ilgi ve korkularıyla birleştiren Mieville,  günümüzde geçen karanlık bir gelecek tasarımı sunmuştu. 2001 yılında Arthur C.



Müzik hiç susmuyordu

Müzik hiç susmasın. Kenarda bir yerde baştan sonra yeniden çalsın aynı şarkılar. Sabah-akşam çalsın susmasın. Müzik hiç susmasın. Çünkü müzik susarsa biz tükeniriz. Çünkü müzik susarsa anlaşılmaz anlattıklarımız, çünkü müzik susarsa; yazmanın da okumanın da dinlemenin de söylemenin de bir anlamı kalmaz. O yüzden o bir yerde çalsın…

 



Bir rüyanın hizmetinde geçirilmiş bir yaşam

Hayatta okuduğum ilk bilimkurgu, bundan yaklaşık altmış yıl önce Çağlayan Yayınevi’nden çıkan Feza Canavarları’ydı. Canavarların tarifleri ve birbirlerini yok edişleri, üç ay kadar et yemekten kesilmeme yol açmıştı. Oysa şimdi bakıyorum da, Alfred Elton Van Vogt’in bu kitabı, Uzay Yolu TV dizisinin habercisi olarak kabul ediliyormuş.



Ya kurban Oedipus ise

Bu yazıdaki işim, Alper Kamu’nun ne acayip bir çocuk olduğunu anlatmak. Fransız kaleci Albert Camus’nün uzaktan akrabası, yazar Alper Canıgüz’ün alter egosu Alper Kamu, beş yaşının baharında, dünyadaki sefil varlığının sebebi babası ve deterjan, çamaşır suyu donanımlı annesiyle birlikte payına düşen ölümlerden nasiplenerek yaşayıp gitmekte. Beş yaşında ama beş yaşında gibi değil.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.