Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Bir zamanlar Orsinya'da

Edebiyatın yaşayan en büyük efsanesi kim diye sorulsa, aklıma ilk gelen isim Le Guin olur. Edebi ustalığının yanı sıra fantastik kurguya kattığı eleştirel ve politik boyut, türü entelektüeller katında da okunur kılıyor. Aslında onun gibi yazarları türlerle değerlendirmek düşülebilecek en büyük hata.



Bir yıkımın sorumluluğu

Sema Kaygusuz’un son romanı Barbarın Kahkahası, bir yıkımın sorumluluğu altında insanın kendisiyle, ötekiyle konuşabilmesinin, duyduğunu yorabilmesinin, içine akıtabilmesinin hikayesi.



Bu sorunu kadınlar çözecek!

Savaşları, çıkar çatışmalarını, düşmanlıkları temize çekerek, dünyanın yaşanılır bir yer haline gelmesinde birebir rolü olan kadınlar; söz konusu rollerini daha da etkili kılmış durumdalar.



Tez, tez ve yine aynı tez

Senai Demirci’nin Öldüğüm Gün isimli kitabını elimize aldığımızda, eserin öznesi  'ölüm' olduğundan, ister istemez yoğun edebi ve felsefi ümitlere kapılıyoruz.



Yaşadığımızın teyidi

Chuck Palahniuk'un deneme, röportaj, mektup gibi çeşitli düzyazı türlerini bir araya getirdiği yeni kitabı Kurgudan da Garip, “Bir hikâye anlatmak için edebiyatçı olmanıza gerek yok.” diyor.



Yeni Demokritos melankoliyi anlatıyor

17. yüzyılda yayımlanan ve kendinden önceki iki bin yılda melankoliye nasıl bakıldığını anlatan bir kitap düşünün. Bu kitap bir roman değil, bir şiir, bir hikaye hiç değil.



Roth'un kapanış hamleleri

Yazdığı romanlarla kararttığı, soğuttuğu uçsuz bucaksız bir denizde, teker teker bize doğru geliyorlar: Üzerlerinde ait oldukları ana geminin adını taşıyan ufak kayıklar, Philip Roth'un son dönem kitapları.



İkircikli bir hal

İlhami Algör romanlarından inceden bir segah geçer, kopkoyu bir hüzzam geçer, meyus suzidil geçer. Sarayburnu çayhaneleri, yuvarlak ekmek satan fırınlar, saray kalıntılarını çevreleyen metrukhaneler, podima zeminli avlular, şehir hatları vapurları, üçgen alınlıklı ahşap evler, banliyö trenleri süzülerek geçer.



Devrim saatinde Nietzsche

Bir devrimi nasıl ayırt ederiz? Efendilerin köle, kölelerin efendi olacağı sıradan bir tersyüz etme hareketi, bir muhafız değişikliği mi? Yoksa büyüsünden arındırılmış bir dünyayı yeniden büyüleyecek kolektif bir düşün aktüaliteye ulaştığı kestirilemez bir atılım mıdır söz konusu olan?



Hikaye hayattan büyüktür

Hikaye anlatıcılığına kafa yoran, hikayenin edebiyatın türcü doğasının ötesinde, gündelik hayatın tam da ortasındaki esaslı yeri üzerine düşünen her türlü esere merakım büyük. Hikaye olmasaydı, dünya nasıl bir yer olurdu? Yeryüzünde cereyan eden herhangi bir şey, hikaye edilmeseydi neye benzerdi?

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.