Arşivi

//php print_r ($fields); ?>
Üsküdar Belediyesi, kültür- sanat dünyasını İstanbullularla buluşturmaya devam ediyor. Türk edebiyatının önemli isimlerinden, Divan Edebiyatı Uzmanı olarak da anılan Prof. Dr. İskender Pala, 19 Kasım Salı günü, saat 18.00’de, Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde, “Ezberlenecek Mısralar” söyleşisinde Üsküdarlılarla buluşacak.

//php print_r ($fields); ?>
Hişt Hişt, Mahalle Kahvesi, Semaver, Simitle Çay, Lüzumsuz Adam gibi unutulmaz öyküleriyle sevdiğimiz Sait Faik 113 yaşında!

//php print_r ($fields); ?>
Hasan Ali Toptaş, Harfler ve Notalar kitabındaki “Kalubeladan Beri” başlıklı denemesinde şöyle der: “… zamana meydan okuya okuya yüzyılların gerisinden süzülerek ilk günkü tazelikleriyle bize kadar ulaşan hikâyeler, içlerindeki her şeyi bir şeye dayandırıp bolca açıklamalarda bulunan hikâyeler değil, yapılarında karanlık noktalar barındıran hikâyelerdir.

//php print_r ($fields); ?>
Nathaniel Hawthorne (1804-1864) özellikle Kızıl Damga ve Yedi Çatılı Ev romanlarıyla tanınmakla birlikte nitelikli öyküler de yazmış bir yazardır.

//php print_r ($fields); ?>
Uzun bir zaman, ciddi ciddi, insanı bir yazıya başlamaya, onu sürdürmeye yönelten ya da başlamaktan ve sürdürmekten alıkoyan gerçek şeyin ne olduğunu düşünmeye çalıştım. Sanırım buna iyi bir cevabım var artık: ‘Sonra’yı düşlemek.

//php print_r ($fields); ?>
İşi gücü güzelliğinin sırlarını anlatmak olan çirkin yarı-deli kadınlar vardır. Hayat işte öyle bir şeydi benim için o zamanlar. Büyük harfle yazılan ve Orhan Gencebay’ın da “Hayat” dediği o şeyden bahsediyorum. O zamanlar bilemezdim tabii. Ama şiir dışında, yani kırışıklıkları açılmış anlar dışında sözüne güven olmazdı Hayat’ın. Hele gelecekle ilgili vaatlerine.

//php print_r ($fields); ?>
İşi gücü güzelliğinin sırlarını anlatmak olan çirkin yarı-deli kadınlar vardır. Hayat işte öyle bir şeydi benim için o zamanlar. Büyük harfle yazılan ve Orhan Gencebay’ın da “Hayat” dediği o şeyden bahsediyorum. O zamanlar bilemezdim tabii. Ama şiir dışında, yani kırışıklıkları açılmış anlar dışında sözüne güven olmazdı Hayat’ın. Hele gelecekle ilgili vaatlerine.

//php print_r ($fields); ?>
Sivaslıların içinde büyüdüm. Komşularımızın tamamına yakını Sivaslı idi. Sonbaharın başında, Sivas’tan bir kamyon dolusu erzak gelirdi sokağa. Komşu hakkı olarak biz de payımızı alırdık. Kurutulmuş meyve ve sebzeler, pestil ve pekmezler, bulgur, madımak… Askerlik çağı geldi çattı. Beraber büyüdüğümüz Sivaslı arkadaşlara “sizden kurtuluyorum” diye latife yapıyorum. Altı kan kardeşim var.

//php print_r ($fields); ?>
Sartre’ın yazarı tanımlarken kullandığı “çağının tanığı” ifadesi Nuri Pakdil için ilk elde söylenmesi gereken bir hakikat. O, bu tanıklığı Müslümanca bir hassasiyetle ve olağanüstü bir rikkatle Türkçenin burçlarına bir zafer nişanesi olarak dikerek aramızdan ayrıldı. Allah rahmet eylesin, ruhu şâd olsun. Ruh dedim, Pakdil’in sözlüğündeki en ayrıcalıklı kelimelerden birisidir ruh.
