Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Şahane Bir Kitap Arşivi

Şahane Bir Kitap // En çok okunanlar



Kasiyer’in Z Raporu

Uzun bir tren yolculuğunun ardından Weimar’a ulaştığımda sadece yirmi bir yaşımdaydım. Genç yaşımda yapmak istediğim, Goethe’nin hayatının bir kısmını geçirdiği şehre gitmek ve kendime belki bir parça “ışık” bulmaktı. Tam olarak ne aradığımı bilmez halde şehre indiğimde 21 yıl önceydi ve internet yaygın değildi. İstasyon görevlisine en yakın gençlik evinin nerede olduğunu sordum.



Son Tanıklar Çocukluğa Aykırı Yüz Öykü

Svetlana Aleksiyeviç, "yepyeni bir edebi tür" olarak tanımlanan, uzun bireysel monologları farklı seslerin duyulduğu bir kolaja dönüştüren özgün dokümanter tarzıyla 2015 Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülmüştü.



İnsanlığın yarattığı en toplumsal hayvanlar: Ejderhalar...

“Delilik! Acı aptallıklar!(...) Sigefroi var oldu mu hiç? Ejderha var oldu mu? Siz hayatınızda hiç ejderha gördünüz mü aziz bayım? Zaten böyle bir şey mümkün mü? Bir hayvan, haydi ama ciddi olalım biraz, bir hayvan burnundan ve ağzından ateş püskürtebilir mi hiç? Ateş her şeyi dağıtır bayım, önce o talihsiz hayvanı kül eder.



Romanda Kafka hazırlıkları

Nurdan Gürbilek, son çalışması “Benden Önce Bir Başkası”nda, Kafka’nın böceğinin izini sürer. Onu önce, Kafka’nın da okuduğunu bildiği, Dostoyevski’de arar, bulur.



Roman sevme kılavuzu

Madem Selim İleri Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu yazmış, hem de dile kolay tam iki yüzden fazla roman var bu kılavuzun içinde, o zaman ben de içlerinden en sevdiklerimle başlayabilirim… Örneğin Halit Ziya Uşaklıgil’in Mai ve Siyah’ıyla.



Küresel Roman: 21. Yüzyılda Dünyayı Yazmak

Edebiyat eleştirmeni Adam Kirsch, Küresel Roman - 21. Yüzyılda Dünyayı Yazmak kitabında bir romanı küreselleştiren şey nedir sorusunun yanıtını arıyor.



Titus geri döndü

'"Mervyn Peake, ‘Gormenghast Üçlemesi’yle fantastik edebiyatın gelmiş geçmiş en iyi örneklerinden birini vermiştir. Ve bu konuda Tolkien’le yarışacak tek kişidir.'" Çok doğru bir tespit, tabii eğer Gormenghast fantastik bir eser olsaydı!

 

 



Saklambaç’ta Var Mısın?

Birkaç sene önce, yazar arkadaşlarla oturup şu meseleyi tartışmıştık: Yazdıklarımızı hiç kimsenin okumayacağını bilsek, yine de yazar mıydık? “Okur” olmadan yazdıklarımız bir işe yarar mıydı? Hele ki okuruyla konuşan, okuru da kurmacanın içine davet eden, hatta onu hikâyesinin bir kahramanı haline getiren yazarlar ne yapardı okur olmasa?



Moğol Kurdu: Bir Cani Bu Kadar Mı Güzel Anlatılır?

Yazının başlığı da methiye cephesini epeyce açığa çıkarıyor ama en sonda ulaşmam gereken yargıyı en başa taşıyarak atayım ilk adımı: Türkçe yazılan ya da Türkçeye çevrilen kalburüstü bütün tarihî romanları okuduğunu varsayan, kendisi de az çok ilgi görmüş hacimli üç örnekle bu alana katkıda bulunan biri olarak, bugüne dek Moğol Kurdu’ndan daha iyisine rastlamadım.



Dünya, ağrıtır...

Hangimiz bilmiyoruz ki aslında hayatın ah’la başlayıp ah’la biten bir şey olduğunu. Ama varoluşun, neşeyi ümitle bekleyen o kederden ibaret sancının, onun bizi an be an yoklayan soğuk elini unutarak, unutmaya çalışarak yaşamaktan başka bir çaremiz olmadığını da biliyoruz.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.