Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Tırnak içinde: "Romanolmayan"

Sevdiğim bir fıkradır: Bir sergide, kavramsal ve soyut sanat eserlerini inceleyen bir entelektüel, yanındaki diğer entelektüele, “Nelere bak nelere!” der. Diğeri cevap verir: “Böyle olur bunlar.” Kabul edelim, bu gülünç içreklikten, edebiyat ve sanat eleştirisine ucundan kıyısından bulaşan en masumumuz bile sorumlu. Ancak, içrekliğin gücü yabana atılmamalı. 

 



''Farklı alanlarda da kitap yayınlamayı hedefliyoruz''

Yayın dünyasıyla ilişkiniz nasıl başladı?

 



Lolita'nın rızası

 



Ya şeytan çıkmazsa

“Neye inanacağız?” Bu soru, gündelik hayatımız bağlamında rahatlıkla genelleme yapabileceğimiz, ama sıra edebiyata geldiğinde belli başlı türlerde ağırlıkla işlendiğini gördüğümüz bir meseleyi, “bilinmeyen”i yansıtıyor bize. Kaçınılmaz olarak fantastik edebiyatın, özellikle de korku edebiyatının temel unsurlarından birini oluşturuyor bu şüphe dolu “bilinmeyen” kümesi.



Arka bahçelerden dolaşmadan

İçine düştüğümüz küçük veya büyük bataklıkların farkına varabilmemiz için, "içeride" ama "dışarı"dan bakan gözlere ihtiyacımız var. Ursula K. Le Guin'in gözleri gibi. Duvar, sınır, tanıdık-yabancı, erkeklik-kadınlık, kapitalizm, meta fetişizmi, evlilik, cinsellik... O kadar çok bataklık var ki. Gözetim mekanizmaları, kapatılma, özgürlük, biz-onlar...



Yüksek çözünürlüklü, Borgesyen öyküler

Jorge Luis Borges, baba tarafından kalıtsal körlüğün zamanla gözlerine yerleşeceğini hep bildi. Körlükte bir arınma buldu. Etrafındaki görsel uyaranlar ortadan kalktı. Etraf bile ortadan kalktı. Geriye sadece zaman kaldı.



İlişkiler için bibliyoterapi desteği

Aşkın nasıl bir duygu olduğunu tarif et, deseler, oldukça “cilalı” bir duygu olduğunu söylemekte bir sakınca görmezdim. Zira her şeyi olduğundan daha parlak gösterdiği kesin. Peki bu sonsuza dek sürüyor mu? Elbette hayır. Hatta bazı kişiler tarafından aşka çeşitli sürelerde ömür bile biçiliyor. Bir son kullanma tarihi var!



Berger'ı okursan bitmez

Bir zamanlar Roll dergisi vardı. Çıktığından kısa bir süre sonra anladık ki meğer hayatımızda koca bir müzik dergisi boşluğu varmış. Kapandığında ise artık bu boşluğu daha iyi tanıyorduk ve dedik ki: “Yine mi sen?”

 



Dişi bir zaman birimi olarak bahar

Tek kollu bir resim öğretmeni sürekli aynı kadının portresini yapıyor. Kadın, koynuna yolladığı genç kızın bedeni üzerinden, uzaktan birleşiyor tek kollu resim öğretmeniyle. Kadının ölü nişanlısı, başka erkeklerin hayatında yaşamaya devam ediyor. Bir genç kız, öğretmenleri hakkında yalan aşk mektupları yazıyor ve onları kayalıklara saklıyor. Erkeklerle kızların arasına bisikletler giriyor.



Düşünce koşuşu

Ferdydurke, Witold Gombrowicz’in 1937’de Lehçe olarak yayımlanan ilk romanı. Eser, dönemin edebiyat çevreleri tarafından beğenilse de yazarın yaşadığı ekonomik sıkıntılara çare olmaz.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.