Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Bu Kitabı Okuyan Katil Olamaz

Polonya asıllı İngiliz yazar Joseph Conrad en çok egzotik denizci maceralarını anlattığı kitaplarıyla tanınır. Kasırgaların, limanların, afetlerin, trajedilerin ve bunlara göğüs geren yiğit denizcilerin öykülerini anlatır Conrad. İngiliz Edebiyatı'nda adı büyük harflerle anılır. Adının büyük harflerle anılmasının sebebi sadece denizcilik romanları yazıyor olması değildir elbette.



Yeniden yazılan kitap

Bu kitabı kaç kere okuduğumu hatırlamıyorum ama onu her yeniden okuyuşumda çok farklı bir şeye takıldığımı biliyorum. Bazen bir sıfat oluyor bu, bazense bir cümlenin şekli.

 



"Viva España!"

Hemen her ülkenin tarihinde geride bıraktığı karanlık bir tünel var. Üstelik bu yolculuk, o dönemde yaşayanlara hiç bitmeyecekmiş gibi gelir ama biter. Fakat ne kadar hasar bıraktığı, hangi acıları "hediye" ettiği hep tartışılır.

 



‘Kendi için okuma', e- kitap romanı yaygınlaştırıyor

‘Kendi için okuma’ da ne demek, ‘başkası için’ okuma mı olurmuş ki, böyle bir şey nasıl olur da e-kitap satışlarını yaygınlaştırabilirmiş ki diyecekleri, biraz sabır göstermelerini rica ederek yanıtlayayım: Evet, oluyor, hem de, en sadık ve kararlı kitap okurları olan kadınlar bunu yapıyor.

 



Işık hızında bir trajikomedi

Şu aralar aşıldığına dair akademik dedikodular dolaşsa da biliyorsunuz ki evrendeki en hızlı hız, ışık hızı. Işık hızı, en hızlı hızdır; çünkü hiçbir ağırlığı yoktur. Varlığı ışıktan damıtılan insanoğlu, evrim yolculuğu Homo Sapiens’e ulaşır ulaşmaz orada durmuş ve atası ışıkla güreşmeye başlamıştır. Neden ışık hızına ulaşmak istiyoruz peki?



İngiliz aksanlı bir anlatı

Çiftlik evimizin Fransız camlı kapısından içeri her girişimde, mabedine dönmüş bir mutekit gibi başımı sağ yana çevirir, gözlerimi irileştirerek duvarda bir noktaya bakakalırdım. Bundan önce muhakkak ellerimi ve ayaklarımı yıkamış olur, yüzümdeki tozu toprağı şöylece bir sildikten sonra, gözlerimi kırpıştırarak mabedimin bu en zarif penceresinde bir süre duraklardım.



Devrimin fantastik lokomotifi

Mervyn Peake’in fantastik sayılamayacak, ama fantastik edebiyat okurları tarafından çok sevilen serisi Gormenghast’ın kahramanının adı her ne kadar Titus Groan olsa da, romanlardaki öykünün arka plandaki gerçek kahramanı, Gormenghast’ın kendisidir; gizemli bir şatodur, kendisine has ritüelleri olan bir yapıdır, bütün yolların oraya çıktığı bir başlangıç ve bitiş noktasıdır.



Bilince vuran dalgalar

İnsan bazı kitapları hayatının bazı dönemlerinde tekrar tekrar okuma arzusu duyar, hayatınızda bir şeyler değişmiş ve kitabı anımsamışsınızdır... Sanki yazar bazı cümleleri sadece sizin için yazmıştır, kahramanlara ahbaplık eder dertleşirsiniz, bazı cümeleleri yaralarınıza merhem eder, bazı kitaplara sıkı sıkı sarılma arzusu duyarsınız.



Bir Yeryüzü Eşiği: Şahdamar-Körfez-Sesler

Sarsıcı ve ters yüz edici bir modernleşme tezgâhından geçen toplumlarda, gelenek en çok tartışılan kelimelerden biridir. Kimi, geleneği günü geçmiş, köhnemiş bir olgu diyerek elinin tersiyle iter; kimi de geleneği bir anakronizm tuzağına düşerek biçimsel bir oyuna dönüştürür. Bu köklerini unutan tarihsizlikten, bu biçimsel ve hamasî şiir akrobasilerinden geriye ne kalabilirse artık.



"Sen konuşmuyorsun ki, ben seni anlıyorum…"

Bozuk adlı ilk öykü kitabıyla 2013 yılında Selçuk Baran Öykü Ödülü’nü kazanan genç öykücülerden Hakkı İnanç, Ateş Etme Silahsızım adlı ikinci öykü kitabı ile karşımızda. İnanç ilk öykü kitabında bir hikayedeki karakteri, diğer hikayelerin çekirdeğine zerk ederek metinler arası geçişe olanak tanıyordu.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.