Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Edebiyat, artık güzel söz söyleme sanatı değildir. Böyle bir dünyada, bu koşullarda güzel söz söyleme sanatı yapmak, özetle, uydurmak, yalan söylemek, hatta masal anlatmak ve o masalın sonunda bir ders vermek mecburiyeti, başka bir otorite kurma eğilimi taşımayı şartlandırır. Bu otorite, estetiği kendi çıkarları doğrultusunda popülerleştirip ticaret ağına sokar sonuçta.

//php print_r ($fields); ?>
Şu aralar aşıldığına dair akademik dedikodular dolaşsa da biliyorsunuz ki evrendeki en hızlı hız, ışık hızı. Işık hızı, en hızlı hızdır; çünkü hiçbir ağırlığı yoktur. Varlığı ışıktan damıtılan insanoğlu, evrim yolculuğu Homo Sapiens’e ulaşır ulaşmaz orada durmuş ve atası ışıkla güreşmeye başlamıştır. Neden ışık hızına ulaşmak istiyoruz peki?

//php print_r ($fields); ?>
Son yıllarda en çok tartışılan Nobel Edebiyat Ödülü sahibi, Bay Mo Yan, yani Bay “Konuşma” oldu. Bay Konuşma'nın eleştirildiği, tartışıldığı nokta ise edebi üretiminden ziyade Çinli rejim muhalifleri hakkında konuşmaması, politik tavrı. Türkiye'de bizler ise konuşacak bir şey bulamadık, zira Mo Yan'ı duymamıştık bile.

//php print_r ($fields); ?>
Hemen her ülkenin tarihinde geride bıraktığı karanlık bir tünel var. Üstelik bu yolculuk, o dönemde yaşayanlara hiç bitmeyecekmiş gibi gelir ama biter. Fakat ne kadar hasar bıraktığı, hangi acıları "hediye" ettiği hep tartışılır.

//php print_r ($fields); ?>
Gediz, 60’ların İstanbul’unda “Arnavutköy’ün üst taraflarında, çilek tarlalarının içinden geçilen, yukarı taraflardaki küçük, ahşap bir evde” dar gelirli ailesi ile birlikte yaşayan lise öğrencisi bir gençtir. Dayıları zenginleşmiş, teyzeleri ise zengin damatlarla evlenmiştir. Kuzenleri ile ilişkisi de bu sınıfsal farklılık temeli üzerinde yükselir.

//php print_r ($fields); ?>
Olağan ve usluların, sınırlarını bilenlerin dünyasında, birbirine benzer saplantıları, öfke ve tutkuları tekrarlayıp durmak kabul edilemez. Bir tutkumuz varsa bile ekonomik olması, bu tutkuyu en doğru yere transfer edip, herkese benzemek, herkes gibi olmak için kullanmamız beklenir.

//php print_r ($fields); ?>
“Çok uzun zaman oldu; şimdi tarihi hatırlamıyorum. Kasımpaşa’da bir evdeydik, Beyoğlu’nun suratsız ama ucuz bir barından gece yarısı sarhoş çıkıp bir şekilde kapağı eve atmıştık. Küçüklüğüyle gözümde büyüyen bir evdi burası. Dört kişiydik ve demek ki diğer üçünden birinin kaldığı yerdi burası. Oturacak koltuk veya iskemle yoktu. Sadece dağınık bir yatak.

//php print_r ($fields); ?>
Hangi nesne ergenlik çağı gibi bir girdaptan geçer? Saçma. Boyunuz uzar, organlarınız ağırlaşır, hormonlarınız tavan yapar, sinir sisteminiz bunu dengelemeye çalışır; üstelik sosyalleşmeye bağlı olarak kurumsal tepkileriniz de artar.

//php print_r ($fields); ?>
"Güzelim mektubun, sevgili mektubun, bir kez daha,
ve daha birçok kez beni sevindirecek mektubun –“sessizlik” olmasın."
Ingeborg Bachmann

//php print_r ($fields); ?>
Bu kitabı kaç kere okuduğumu hatırlamıyorum ama onu her yeniden okuyuşumda çok farklı bir şeye takıldığımı biliyorum. Bazen bir sıfat oluyor bu, bazense bir cümlenin şekli.















