Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Yılmaz Güney aramıştı bir gün. Önemli bir konuyu görüşmek istiyordu. Yeni çevirmişti Umut filmini Yılmaz. Çok başarılıydı. Herkes kıskanmıştı. Geçmişini karıştırmak istiyorlar, aleyhinde kampanyalar yürütüyorlardı.
Buluştuklarında “Kardeş” dedi, “Benim için çok önemli olan bir sorun var. Bizim film Cannes’a seçildi.”

//php print_r ($fields); ?>
Bizim kelebek kısa bir bahar tatilinden döndü geçenlerde. Yolculuğunu gözüne kestirdiği araçlara konarak gerçekleştirmiş. Eve pek bir heyecanlı girdi ve “Yolculuk ettiğim son aracın şoförü trafikte öylesine çılgınca gidiyordu ki eve sağ salim varmış olmam bir mucize!” dedi bir solukta.

//php print_r ($fields); ?>
Kitaba bir nesne olarak da düşkün olanların, genel olarak kırtasiyeye de hep farklı bir gözle baktıklarını iddia edebiliriz gibi geliyor bana. Tutkunun boyutu ve yönelimi farklı olabilir ama mutlaka vardır sanki.

//php print_r ($fields); ?>
Kırık bir kemik büyük bir azap kaynağından başka ne olabilir ki? Ama söz konusu edebiyatsa, o kırık kemikten bile sarsıcı bir eserin doğduğuna tanık olabilirsiniz.

//php print_r ($fields); ?>
Kitabevi raflarında karşımıza çıkan kitaplara bir müddet sonra sinema salonlarında da rastlamaya alıştık. Gerek Hollywood, gerekse bağımsız sinema endüstrisi edebiyattan sıklıkla besleniyor artık. Peki 2018'de hangi romanların uyarlamalarını izleme fırsatı bulacağız? İşte 2018'de beyazperdede göreceğimiz 10 roman:

//php print_r ($fields); ?>
Sinema severlerin heyecanla beklediği dönemlerden biri yaklaştı! Bu yıl 17.'si düzenlenen !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali 15-25 Şubat'ta İstanbul'da, 1-4 Mart tarihlerinde de Ankara ve İzmir'de... Filmlerin yanı sıra !f Music de, Müjde Ar ve Tuğrul Eryılmaz’ın !f İstanbul’a özel sohbeti ve hayat verecek etkinlikleriyle çok konuşulacak gibi görünüyor. Bu yılın teması ise "Hayat Var!”

//php print_r ($fields); ?>
Sıcaklar iyice bastırmaya başladı. Bizse hâlâ tatile çıkamadık. Bari biraz empati yapıp deniz-kumsal zevki yaşayalım diye televizyonda Survivor programını izlemeye karar verdim. Bizim kelebeğin buna tepkisi ise, kütüphaneye gidip bir avuç kitapla geri dönmesi oldu.

//php print_r ($fields); ?>
Kelebek şu aralar terapi koltuğuna merak sardı. Aynı zamanda sıkı bir Woody Allen hayranı da olduğu için, konuya “takıntılı” bir şekilde ani ilgisi çok da şaşırtmadı beni. Woody Allen demişken, onun belli bir perspektiften edebiyattaki ruh kardeşi sayılabilecek Philip Roth ve Roth’un unutulmaz Portnoy’un Feryadır omanı geldi tabii ilk olarak aklına.

//php print_r ($fields); ?>
Günün uzadığı, havanın ısındığı, insanın yaylarının gevşediği yaz mevsimi, yolculuklar ve hayaller için elverişli bir zaman. Gerektiğinde hiç uyumadan günleri birbirlerine bağlamak bile mümkün. Kapsamlı okumalar için, uzun uzun düşünmek için ne kadar da uygun. Zamanları birbirine katmak için de...

//php print_r ($fields); ?>
Bir zaman önce, tarihi romanlar etrafında dönen hararetli bir tartışma vardı.
