Arşivi
Bir gün bir edebiyat profesörü incelediği mesnevide bir şeylerin yolunda gitmediğini fark eder. Daha doğrusu mesnevi türünde daha önce görmediği bazı tuhaflıklar vardır şiirde. Anlamadığı ifadeler vardır. O, kendinden önceki araştırmacılar-edebiyatçılar gibi yapmaz ama. Okuyup geçmez, anlamadıklarından vazgeçip, anladığı yerler üzerine yoğunlaşmayı tercih etmez.
Salman Rushdie, aldığı ölüm tehditleri üzerine Jaipur Edebiyat Festivali'ne katılmak üzere Hindistan'a gitmekten vazgeçmişti. Ancak yazar, bu tehditlerle ilgili yeni bir iddia ortaya attı. Önceki gün Twitter'da "Olayı araştırdım ve bana yalan söylendiğini düşünüyorum.
Bazıları tatlı hırsları, bazıları başarılarını katlamak, bazıları da faturalarını ödemek için senaryo yazarlığına soyundu. Kimi eline yüzüne bulaştırdı, kimi başardı ama hiçbiri romandan aldığı tadı alamadı. İşte o yazarlar ve sinema maceraları
Mersin Devlet Opera ve Balesi, ünlü besteci Ahmet Adnan Saygun’un 1942 yılında solo, koro ve orkestra için bestelediği “Yunus Emre” oratoryosunu 26 Ocak Perşembe günü saat: 20.00’de seslendirecek.
Silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Kürt şair ve yazar Musa Anter’in kitaplarına yasak getirildi.
Hindistan’ın çok satan yazarlarından Chetan Bhagat, Salman Rushdie’nin ölüm tehditleri alması üzerine katılmaktan vazgeçtiği Jaipur Edebiyat Festivali’nde, kitapları dinî toplulukları rencide ettiği gerekçesiyle yasaklanan yazarlara verilen desteği eleştirdi.
Hem Meksika edebiyatının hem de bütün İspanyolca edebiyatın temel taşlarından Juan Rulfo'nun tek romanı: Pedro Páramo. İspanyolcanın Don Quijote'den sonraki en büyük başyapıtı!
Svistonov'un Eserleri ve Günleri, bir romanın peşindeki bir yazarın hikâyesini anlatıyor. Çevresindeki her şeyi yalnızca romanı için gerekli-gereksiz olarak ikiye ayıran Andrey Svistonov, insanları, mekânları ve olayları kitabında kullanmak üzere parça parça toplamaya başlar.
Ali Neuman vahşetin ne olduğunu henüz küçük bir çocukken öğrenir. Güney Afrika'nın vitrini Cape Town'un ağır suçlar departmanında polis şefi olduğunda ise toplumu saran şiddet ve AIDS'le boğuşmak zorunda kalır. Ürkütücü sonuçlara sahip yeni bir uyuşturucunun etkisi altındaki Beyaz bir genç kızın cesedinin bulunmasıyla birlikte işler iyice karışır.
İki ciltten oluşan Hayatımı Yaşarken, yirminci yüzyılın bizce en önemli şahsiyetlerinden birinin, Emma Goldman'ın otobiyografik nitelikli yapıtıdır. Emma Goldman'ı bu denli önemli kılan, onun mücadeleci, gerçekten isyancı ruhunun yanı sıra, kuşkusuz yaşadığı yüzyıl başının bir devrimler ve kalkışmalar çağı olması, toplumların büyük deneylere giriştikleri bir çağ olmasıdır.
