Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Yirminci yüzyılın son çeyreğinden beridir genç olmak ve biteviye eğitim arasında bariz bir ilişki var. Anne babaları gibi olmaktan korkan, yetişkinlik gözlerinde büyüyen, hayata atılmak heyecanını içlerinde bulamayan, girişimcilik, köşeyi dönmek gibi 80 sonrası liberal mottolarını ayrıca itici bulan o kadar çok genç var ki.

//php print_r ($fields); ?>
Dedektif romanı, çevremizdeki kaosa düzen getirir Borges’e göre. Ama Borges, söylesene, üzerimize çöreklenmiş aynılaştırıcı, yekpareci, ana akımcı, neoliberal tüketim ve kültür kolonizasyonunun pazarladığı düzenin nesi kaos? Huzursuzluk, gizli bir arzu nesnesi ve değişime dair umutlandıran bir olasılık. Bu nedenle dedektif romanı, artık, gerçeğin şefkatini bulmak için kaosa doğru bir kaçış.

//php print_r ($fields); ?>
Varoluşsal öğelerle kurduğu kitaplarına kendi yaşamından veya izlenimlerinden parçalar da katan Paul Nizon, 20. yüzyılda filizlenen yeni roman akımının Almanca edebiyattaki en önemli isimlerinden. Türkçede ilk kez yayımlanan Köpek ise yazarın dahil olduğu bu akımın hatırı sayılır kitaplarından.

//php print_r ($fields); ?>
Şilili yazar Bolaño’nun ünlü kısa romanı Tılsım Türkçede henüz yayımlanmışken, onu Guatemalalı ödüllü yazar Rodrigo Rey Rosa’nın Sağırlar romanı takip etti. Eskiden İspanyolcadan çevrilmiş sınırlı sayıda eserle karşılaşırken, son yıllarda Türkçeye daha da fazla kan vermeye başladı Latin Amerika’nın damarları.

//php print_r ($fields); ?>
Hemen herkesin bir gün anlatmak üzere beklettiği güzel bir hikayesi vardır. Bu hikayeler sabırla yıldızının parlayacağı anı bekler durur. Bazısı söylenmeden kalır, bazıları dilden dile aktarılıp anonimleşir.

//php print_r ($fields); ?>
Nabokov cenneti tarif ederken, orada kayıp sevdiklerimizle kayıp eşyalarımızı bulacağımızı söyler. Arşivlenmeyen, saklanmayan, tasnif edilmeyen, kaybolan bütün eşyalarımızı, bütün mektupları ve üzeri karalanmış defter sayfalarını, küpe teklerini ve güneş gözlüklerini, şemsiyeleri ve fularları, fotoğrafları ve eldivenleri...

//php print_r ($fields); ?>
Bolaño, Şili’nin başkenti Santiago’da dünyaya gelmiş. Çocukluk yılları çeşitli kentler, birbirine karışmış kültürlerin içinde geçmiş. Gençlik yıllarının başında Meksika’ya göçmesi onun edebiyat serüveni için bir kırılma noktası olmuş. Meksika’daki entelektüel ortamlarda Latin Amerika Edebiyatı’nı sulayan birçok yerli akımı araştırma imkânı bulurken, şiir eskizlerine bu yıllarında başlamış.

//php print_r ($fields); ?>
Sıddık Akbayır çalışkan bir araştırmacı. Kitaplarının hak ettiği ilgiyi görmediğini düşünüyorum. Kitapları ile tanışmam, tadı halâ damağımda olan, çok beğendiğim çalışması "Bir Fotoğrafınız da Ben de Kalmış" ile olmuştu. Maalesef ikinci baskısı yapılmadı. Eşe dosta hediye etmek istediğim kitaplardan birisidir; o yüzden elimdeki tek kopya sürekli seyahat halinde.

//php print_r ($fields); ?>
Metroda uzun zamandır görmediğiniz bir dostunuzla karşılaştınız, kıyafetleri, yüz hatları ve ayakta dikilirkenki duruşu ne kadar da değişmiş, şaşırdınız: yıllardır bir ofiste, üzeri dosya dağlarıyla örtülü bir masanın arkasında yarı kısık gözleriyle bir köstebek gibi çalışıyordu, canının sıkıldığını söylüyordu bazen ama iş hayatı böyledir, akşamları kendisini eğlendirecek şeyleri bulmaya hâlâ g

//php print_r ($fields); ?>
Edebiyatta 2009’un bombası, 2010’un sorusu
Yeni yıla kanon sefilleri olarak giriyoruz. Kutlu olsun.
