Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Rıfat diye biri

Saatlerin rikkatle vurduğu, hayatın ahenkli bir bütün oluşturduğu, her anın yekdiğerini çağırdığı bir yaşama tecrübesi edinmek bugünlerde pek zor. Belki de dünya kurulalı beri hayat tastamam böyleydi de bizler nostaljik tarih algımızdan ve altın çağlar mitinin gölgesinden kurtulamadığımız için böyle düşünmeyi yeğliyoruz.



Çok uzaklara gitmenin romanı

Aklımı Gezi Parkı’ndan alıp, edebiyatın hülyalı alemine getirmenin her şeyden zor olduğu, bir kitabın başına oturup, kendimi sokaktan soyutlayarak kesintisiz okuma yapmanın imkansızlaştığı günlerde, bir kitap okumayı başardım. 19 günde 319 sayfa!



Zadie Smith bu kez hayalkırıklığı yaratıyor

Tüm dünyada İnci Gibi Dişler adlı ilk romanıyla ünlenen, çağımızın önde gelen edebiyatçılarından Zadie Smith, geçen günlerde ABD v



Felaketin habercisi

Ödön von Horváth Tanrısız Gençlik romanında, o çağın pek çok yazar ve entelektüeli gibi,  faşizmin yol açacağı felakete, bireysel ve toplumsal çöküntüye dikkat çekiyor.



Başarılı bir ilk roman

Bu satırların yazarı gibi seksenine merdiven dayamış ve kendince dolu dolu yaşamış kıdemli bir okuru, konusuyla şaşırtacak az roman vardır yeryüzünde... Okuyucu “konusuyla” dediğimi bir tarafa not etsin. Yoksa anlatımıyla, anlatımındaki incelikle en sıradan konuyu bile sıcak bir yaz günü, ev yapımı buz gibi bir limonata tadıyla sunan yazarlar elbette her zaman var olacaktır.

 



Bir İstasyon Evde, Bir Adada

Birgül Oğuz’un 2012’de çıkan son kitabı Hah’ın ardından, nihayet, İstasyon geçtiğimiz yılın son döneminde yayınlandı. “Okullu” bir edebiyatçı olan Oğuz, İstanbul Bilgi Üniversitesi’ndeki Karşılaştırmalı Edebiyat lisansı ve Kültürel İncelemeler yüksek lisansının ardından, Moda Sahnesi’nde edebiyat dersleri verdi.



Onlar ve bizler diye kırk parçaya ayrıldık

Oysa, analardan doğmadan önce, ilk olanımızı kimin, nasıl var ettiği konusunda bile anlaşamadık. Var idik bir şekilde, türlü farklı şekilde. Çoktuk. Aynı değildik. Geldiğimiz yerler, anamızdan öğrendiklerimiz, dilimiz, dinimiz, derimiz, rengimiz, cinsiyetimiz, hayat kurallarımız farklı. Kurduğumuz hayatlar benzemez.

 



Edebi zevkler ve toplumsal idrak fırsatları

Yazıya bir anekdotla başlayacağım. Fen edebiyat fakültesinin İngiliz dili ve edebiyatı anabilim dalında öğrenim görürken, bölümden Şırnaklı bir dostum vardı. Bir bahar günü kampüsün çimleri üzerinde uzanıp birlikte keyif çatarken, elinde Fawaz Husên’in Amidabad kitabını görünce kafama dank etmişti.



Bir antoloji yaratmak

Yaşayan şairleri kapsayan bir antoloji hazırlamak risklidir. Bugün hayatta olmayanların yerini tayin etmek ise, verili tarifeye göre davranıldığından daha kolaydır.



Şimdinin içinden öte geçeler

Yeni Cüret Çağı’nın şairi Fırat Demir’i BirGün, Milliyet Sanat, bianet, Kaos GL, Bir+Bir, kitap-lık, Yasakmeyve, Kontra gibi mecralardaki yazı ve şiirleriyle de tanıyoruz. Şair şu sıralar Agos gazetesinde yakın geçmişin iz bırakan portrelerini duyarlığı ve dolaysızlığı yüksek bir detaycı bakış açısıyla ele alıyor. Ayrıca yakın zamanda gerçekleşen 13.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.