Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Özel dedektif Kemal Kayankaya'nın yaratıcısı hayatını kaybetti


İyi
Toplam oy: 1010

Jakob Arjouni'nin çoksatar ilk polisiye romanı Almanya'da basıldığında, sadece 20 yaşındaydı. Öyle bir "harika çocuk" idi ki, 48 yaşında ölene kadar sağlam bir külliyat çıkardı ortaya. Yarattığı Türk-Alman özel dedektif Kemal Kayankaya'nın beş roman süren macerası ise 1985'te İyi ki Doğdun Türk ile başladı. Bu hızlı başarının devamında ise roman, 1992'de Dorris Dörrie tarafından sinemaya uyarlandı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Frankfurt'un köhne yeraltı dünyasında tanıdığımız Kayankaya'nın son romanı Brother Kemal (Kemal Ağabey), Arjouni'ye pankreas kanseri teşhisi konduktan sonra kaleme alınmış. Brother Kemal'in, önceki kitapların tekrar basımlarıyla beraber bu sene İngiltere'de yayımlanması bekleniyor.

 

 

 

 

 

 

Jakob Arjouni'nin yıllar içinde yolculuğu

 

 

 

 

 

 

 

Türk bir göçmenin oğlu olan özel dedektif Kayankaya'nın beş kitap süren yolculuğu, Arjouni'ye has bir sosyal ve tarihsel detaylarla renklendi. 2001'de yayımlanan Kısmet romanı Balkan savaşlarının Avrupa üzerindeki etkileri üzerine yoğunlaşırken, 1992'de çıkan Bir Adam, Bir Cinayet romanı ise seks trafiği üzerine eğilmiş ve Alman Polisiye Romanı Ödülü'nü kazanmış. Son Kayankaya romanı Brother Kemal ise ifade özgürlüğü ve dini tolerans kavramları üzerinde duruyor; Frankfurt Kitap Fuarı'na katılan ve İslamcılardan ölüm tehditleri alan bir yazarı korumayı üstleniyor dedektif Kayankaya.

 

 

Şöhretinin (ve gelirinin) ilk kaynağı Kayankaya romanları olsa da, Arjouni bununla da yetinmeyen bir yazardı: Magic Hoffman (1996) adlı kitabı Berlin'de bir grup bohemin banka soygunu planlamasını anlatır, Chez Max kitabındaki (2009) 11 Eylül trajedisine karşı bakış açısının ise en orjinal ve düşünceli yaklaşım olduğu düşünülür. Chez Max, 2064'te distopik bir Avrupa'da geçer, çitlerle çevrili bir topluluk terörizm ve kargaşadan korunmaya çalışır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

DA

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.