Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Aşk, bekaret, evlilik, hava, ateş, su, savaş, hasat, bilgelik... Yeryüzüyle ve yaşamla ilişkilendirilen daha birçok şey; insanın varoluştan bu yana üstünde kafa yorduğu, anlamlandırmak için tanımladığı, her birine tanrıça ve/veya tanrı atadığı konu...

//php print_r ($fields); ?>
Ustam ve Ben bir şefkat anlatısı. Aşk diyemiyorum, tutku hiç değil. Cihan bir kapaktan ötekine aşkı öğrenemediğinden, gerçek bir âşık olamadığından yakınıyor. Öte yandan tutkulu bir öğrenci olduğunu, öğrenme tutkusunun diğer arzularını gölgelediğini ima ediyor. Oysa Cihan'ın şakirtliği de tutkulu değil kanımca. Yusuf gibi kendinden geçmekten aciz.

//php print_r ($fields); ?>
Güncel, yani içinden geçmeyi sürdürdüğümüz, henüz “dün” olmamış, olsa da eski bir şeye bakar gibi bakmayı henüz beceremediğimiz bir şeyin romanını yazmak, ya da böylesi “sanatsal” bir çabayı bir kenara koy, o mesele hakkında sadece adamakıllı bir çıkarım bile yapmak, bunu yapan için de, onun yaptığına “seyirci” olan için de pek kolay bir iş değil.

//php print_r ($fields); ?>
Elimizdeki kitap Can Yayınları’nın henüz Türkçeye kazandırmış olduğu, “Oniki” isimli eserin devamı olan “On Üç Yıl Sonra”. “Danilov Beşlemesi”nin ikinci kitabı, hikayeye 1825 yılından devam ediyor. Serinin ilk kitabının konu aldığı 1812 yılındaki Napolyon istilası geride kalmış, Fransızlar yenilmiştir.

//php print_r ($fields); ?>
Ergin Yıldızoğlu, Cumhuriyet Kitapları'ndan yayımlanan son yapıtı "Kriz"de, uzmanlığını yaptığı bu konu üzerine olan çalışmalar

//php print_r ($fields); ?>
Elektronik kitap ‘gerçek’ kitabın yerini alıyor mu? Yayıncılık değişiyor mu?

//php print_r ($fields); ?>
İsmim Lamia, annem koymuş adımı, hayatı boyunca tek başına verdiği tek kararın bu olacağını o günlerde bilemeden. Geceleri ölü bebeklerini düşünmeden uyuyamayan, uyumak için gözlerini bir kutuya koyan Lamia’yım. Zeus’un acıdığı kadınım…

//php print_r ($fields); ?>
Murathan Mungan, öyküleri, şiirleri, oyunlarının yanı sıra denemeleriyle de rüştünü ispat etmiş bir yazar. Sinema yazılarını bir araya topladığı 'Kullanılmış Biletler' adlı güzel kitabını bir solukta okumuştum.

//php print_r ($fields); ?>

//php print_r ($fields); ?>
Hakkında yazarken, bir yazar için “genç yazar” dediğimde, hele de o yazarın ilk kitabı üzerine bir “eleştiri” yazısı yazmam gerektiğinde epey dertleniyorum. Daha ben “genç yazarlarımız” arasında sıralanırken ve yolun başındayken, çağdaşım bir yazar için bu sıfatı kullanmak yetmezmiş gibi, bir de yazdıkları hakkında yorumda bulunmak iyice tuhaf bir şey oluyor.
