Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Deneyimden Kurmacaya: Asimetri

Asimetri Lisa Halliday’in ilk kitabı. Kitap, Time ve New York Times tarafından 2018’in en iyi on kitabı arasında gösterilirken Elle, Oprah Magazine, Kirkus Review gibi birçok mecra da 2018’in en dikkat çeken eserlerinden biri olarak niteliyor kitabı.

 



Yorgun ve yıkılmış bir köprünün anlattıkları

Cennettin Dibi ve Cehenneme Övgü kitaplarıyla en azından bir kuşağın ezberini bozmuş olan Gündüz Vassaf, bir söyleşisinde Mostar Köprüsü’nün yıkılışından sonra halkın üzüntüsünü şöyle anlatıyor: “Adını hatırlamadığım bir yazar, ‘Aramızdan kardeşlerimiz, annelerimiz, babalarımız öldürüldü.



Dünya üzerindeki tek “yırtıcı” hayvan: İnsan

Kasırgasıyla evleri başımıza yıktığında, depremleriyle taş üstünde taş bırakmadığında, önüne geleni yanına katan selleriyle sokaklarımızda gezdiğinde o; vahşi doğadır. Nimetlerinden yararlandığımız, seyrine doyum olmaz manzaralarıyla kendimizden geçtiğimiz, içimize huzur verdiği, verimli topraklarıyla, zamanlı yağmurlarıyla bizi kutsadığındaysa doğa ana. Çünkü kabul edelim, benciliz...



Çocukluğunu ararken

Japon bir ailenin çocuğu olarak -1954 yılında Japonya’nın Nagasaki şehrinde- dünyaya gelen Kazuo Ishiguro, günümüz İngiliz edebiyatının en önemli isimleri arasında sayılıyor. Pek çok dile çevrilen romanlarının yanı sıra kısa hikayeleri, senaryoları, senaryo ve romanlarından uyarlanan sinema filmleriyle, o dünya çapında tanınan bir yazar.



Rüşdi’den bir küreselleşme masalı

Ayaklarının Altındaki Toprak, bu yıl okuyacağınız en ilginç birkaç romandan biri olacak, buna şüphe yok. Bir benzeri daha olmayan bir metinle karşı karşıyayız. Toni Morrison’un ‘küresel roman’ sıfatıyla tanımladığı, 800 sayfayı aşan bu Rüşdi kitabı, referansları bütünüyle popüler kültür tarafından belirlenmiş bir dünyada geçiyor.



İçimizdeki iblis: Kibir

Ingeborg Bachmann, “Faşizm iki insan arasındaki ilişkide başlar,” sözünü 1973’te söylemişti. Üzerinden beş yıl geçtikten sonra Iris Murdoch’un Deniz Deniz romanı yayımlandı. Türkçeye yakın bir zaman önce çevrilen roman, faşizmin, birinin öteki üzerinde kurduğu tahakkümün nasıl da “iyi niyetli” bir görünüme bürünebileceğini gösteriyor.



Bir virüs olarak kitap

“Çevirmeni ve yayımcısı –eğer böyle bir hakları varsa– bu kitabı Cem Ersavcı’nın aziz hatırasına ithaf eder.” Carlos María Domínguez’in Kâğıt Ev isimli “romancığı” bu ithaf ile başlıyor. Cem Ersavcı’yı geçtiğimiz ağustos ayında bir trafik kazasında kaybettik.



Sıradanlığın iplikleri

Pessoa, o büyük Huzursuzluğun Kitabı’nda, “Düşlerimde günlük hayatı imgelerle süslemeyi, sıradanlığı olağanüstü göstermeyi öğrendim; kuytu köşeleri, ölü eşyaları yalancı bir gülüşle parlatmayı, belki bir teselli olur diye, kendimi anlattığım cümlelere ahenk katmayı,” der. Tuncer Erdem’in yeni kitabı bak, gene o şey’in de bu alıntıyla açılması tesadüf değil elbet.



Uykusuzluk mu çıldırtır, yoksa rutin mi?

Eluned Summers-Bremner, Uykusuzluk adlı kitabında uyuyamamanın altında yatan nedenleri enine boyuna inceleyip bir soru sormuştu: Uykusuzluk bir tercih mi, yoksa hastalık ya da kaçıklık mı? 

 



Kaos ve düzen - Hayat ve edebiyat

Çağdaş Latin Amerika edebiyatının en önemli temsilcileri arasında sayılan Roberto Bolano’nun –her anlamda- dev eseri 2666 şubat ayında Türkçeye çevrilmişti. Her anlamda dev eseri derken hem içeriğini hem de 1000 sayfalık fiziksel hacmini kast ediyorum. Zaten bu hacim nedeniyle roman hakkında yazmayı biraz geciktirdim.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.