Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Faruk Duman söylemek istediğinin tamamını söylemez, ya da, söyler göründüğünün tam karışıtını ima edebilir. Bildiğimiz sözcükleri bilmediğimiz bir sıraya dizer. İki gözümüzle görsek inanmayacağımız, elimizi uzatsak dokunacağımız coğrafyalar, olaylar, insanlar ve varlıklar çıkarır karşımıza.

//php print_r ($fields); ?>
"Zaman geçiyor ama herkesin fark edeceği kadar bariz, saldırganca değil. Hatta şöyle: Zaman geçiyor ama benim için değil." (Mavi Geceler, Joan Didion)

//php print_r ($fields); ?>
Çizgili Tişört, Ersin Karabulut’un yakın dönemde çıkan Sevgili Günlük (2009) ve Amatör (2013) albümlerinde oluşturduğu dünyanın devamı olmuş. Yine arzu ve kötülüğün enerjisine, yine yalan dolan, hile ve desisede odaklanıyor ve yine meselesini bir pembe dizi gerilimi içinde anlatıyor.

//php print_r ($fields); ?>
Asimetri Lisa Halliday’in ilk kitabı. Kitap, Time ve New York Times tarafından 2018’in en iyi on kitabı arasında gösterilirken Elle, Oprah Magazine, Kirkus Review gibi birçok mecra da 2018’in en dikkat çeken eserlerinden biri olarak niteliyor kitabı.

//php print_r ($fields); ?>
Kötü adamlar vardır; geçmişte de varlardı, gelecekte de var olacaklardır. Suç edebiyatı zeki dedektifler ve cefakâr polisler kadar, ilhamını hayattan alan ya da tamamen kurgudan ibaret olan kötü adamların omuzları üzerinde yükseliyor. Hayatının çeşitli evrelerinde büründüğü sahte kimlikleri ve ad - soyadları bir kenara bırakırsak, bu emektarlardan biri de Dimitrios Makropoulos.

//php print_r ($fields); ?>
Gülse Birsel’in yazın başında yayımlanan kitabı “Yazlık”ın arka kapağını okuduğumuzda bize sunulan manzara insanın iştahını kabartıyor. “Sakin, gevşek, neşeli” sözleriyle tarif edilen bu kitabı, bir kumsalda, şezlonga uzanmış, karpuz yerken okuduğumuzu hayal ediyoruz. Kitap, Gülse Birsel’in gazete yazılarından derlenmiş, yeni bölümlerle zenginleştirilmiş, derli toplu bir hale getirilmiş.

//php print_r ($fields); ?>
Sevgililere yazılan şiirlere, sık başvurulan akrostişlere, popüler gazetelerde pek çok kişinin gülmek amacıyla okuduğu kimi didaktik kimi “duygu yüklü” dörtlüklere vs dayanılarak bu memlekette herkesin şair olduğu söylenegelir. Burada “şair” alaycı bir ifadedir, tıpkı çok konuşan birinden “felsefe” veya “caz” yapmamasının istenmesi gibi.

//php print_r ($fields); ?>
Burhan Sönmez ilk romanı Kuzey’i 2009, ikinci romanı Masumlar’ı 2011 yılında yayımlamıştı. Şimdilerde de, dört yıllık bir aranın ardından, yeni romanı İstanbul İstanbul ile okuyucuların karşısına çıktı.

//php print_r ($fields); ?>
Kapitalist ekonomi içerisinde metalaşmadan hiçbir şey kaçamaz. Sadece insanın ürettikleri değil, insanın emeği de metalaşır. Kitaplar da bu çılgın meta üretiminin bir parçası haline gelirler. Tıpkı sinema gibi diğer kültür endüstrilerindeki dinamikler gibi, yayıncılık endüstrisinin de temel işleyiş kurallarını belirler.

//php print_r ($fields); ?>
Bir kitapla ilişki kurmaya kapağıyla başlarız. Ferzan Özpetek’in İstanbul Kırmızısı, çok özel bir hikaye anlatacağını daha ilk sayfasını çevirmeden haber veren kitaplardan. Yazar kapağa annesinin gençlik resmini koyarak hem ne denli kişisel bir hikaye anlatacağını hem de özlemini dile getirmiş.
