Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Yorucu bir sene oldu, bir karpuz kesseydik?

Gülse Birsel’in yazın başında yayımlanan kitabı “Yazlık”ın arka kapağını okuduğumuzda bize sunulan manzara insanın iştahını kabartıyor. “Sakin, gevşek, neşeli” sözleriyle tarif edilen bu kitabı, bir kumsalda, şezlonga uzanmış, karpuz yerken okuduğumuzu hayal ediyoruz. Kitap, Gülse Birsel’in gazete yazılarından derlenmiş, yeni bölümlerle zenginleştirilmiş, derli toplu bir hale getirilmiş.



Hayalî gerçekler

On dokuzuncu yüzyılın Avrupalı seyyahlarından Théophile Gautier’nin, Constantinople adlı eserinde, şehirde karşılaştığı hayal sahnesini ve kahkahadan kırılan, aralarında çocukların da olduğu izleyenleri şöyle anlattığını aktarır  Irvin Schick: “Cinsel taşkınlığın ve müstehcen tahayyülün utanmazlığının haddi hesabı yoktu.” Gautier’nin gözlemleri, sadece Viktoryen ahlakçılığını deği



Sen bu mektuba cevap verme

İnsan aşk ile yüzleşmeye başladığında, bazen sevgili sadece konsantrasyonu bozar. Sevgili, aşkın cisim kısmını temsil ederken; seven kişinin aşk hakkındaki düşüncesizliği ise zayıflığın, belki de zayıf görünmeyi tercihin önünü açıp aşka geniş bir hüzün ve sıkıntı alanı yaratacaktır. Bu hüzün ve sıkıntı alanı genellikle kamuya kapalıdır.



Sıradanlığın iplikleri

Pessoa, o büyük Huzursuzluğun Kitabı’nda, “Düşlerimde günlük hayatı imgelerle süslemeyi, sıradanlığı olağanüstü göstermeyi öğrendim; kuytu köşeleri, ölü eşyaları yalancı bir gülüşle parlatmayı, belki bir teselli olur diye, kendimi anlattığım cümlelere ahenk katmayı,” der. Tuncer Erdem’in yeni kitabı bak, gene o şey’in de bu alıntıyla açılması tesadüf değil elbet.



Anne babaların hatalarıyla barışma romanı

Bir kitapla ilişki kurmaya kapağıyla başlarız. Ferzan Özpetek’in İstanbul Kırmızısı, çok özel bir hikaye anlatacağını daha ilk sayfasını çevirmeden haber veren kitaplardan. Yazar kapağa annesinin gençlik resmini koyarak hem ne denli kişisel bir hikaye anlatacağını hem de özlemini dile getirmiş.



Siyasi liderlerin edebiyatla ilişkisi

Deniz Baykal, Türkiye’yi ziyarete gelen Obama’ya iki tane kitap hediye etmişti, bilmem hatırlar mısınız… Biri Ahmet Hamdi Tanpınar’dan Huzur, diğeri ise, Sait Faik Abasıyanık’ın Haritada Bir Nokta isimli derleme öykü kitabı… Bu hareketten epey etkilenmiştim ben.



Çavdar tarlasında yaşamak ve ölmek

Peşin peşin söyleyelim. Üzüntü, Muz Kabuğu ve J. D. Salinger’ın sonunda Salinger ölüyor. Katil Holden Caulfield çıkıyor ama mahkemece özgür bırakılıyor. Bir de gerçek suçlular var: Naziler, editörler, kuş gözlemcileri (yani amatör okurlar) ve teneke kulaklı soylular (yani profesyonel okur olan eleştirmenler).



Avrupa'nın Kabileleri Mi Klişeleri Mi?

Geride bıraktığımız yıl boyunca tecrübe ettiklerimiz neredeyse bir distopyayı andırsa da post apokaliptik / distopik hikâyelere duyduğumuz ilgi hâlâ canlılığını koruyor. Bu tür aşırı koşulların, insan doğasının gizli kalmış bazı yanlarını ortaya çıkarmasıyla güçlü hikâyeler doğurmaya yatkın olduğuna kuşku yok.



B yüzündeki erkekler

Bir kadın olarak gelmiş bulunduğum gezegende, türümün türlü kırıklığıyla hallihamur oldum. Kadınlık uzun bir yol, zemini engebeli, takılıp tökezlenecek taşı, yuvarlanacak şarampolü bol. Lakin kadınlığın virajlı yollarında, uzakta, ufukta bazen, bazen tam şurada, burnumun dibinde erkek kırıklıklarıyla da kesişti yolum. Ne zaman bir tanesini görsem bastım frene, lastikleri yaktım ama durdum.



Bir virüs olarak kitap

“Çevirmeni ve yayımcısı –eğer böyle bir hakları varsa– bu kitabı Cem Ersavcı’nın aziz hatırasına ithaf eder.” Carlos María Domínguez’in Kâğıt Ev isimli “romancığı” bu ithaf ile başlıyor. Cem Ersavcı’yı geçtiğimiz ağustos ayında bir trafik kazasında kaybettik.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.