Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Bir edebi mücevher veya bir edebiyat mücevheri

Ey okur! Bugün size bir masal kahramanını, bir modern zaman ozanını, bir yazı büyücüsünü, bir ustayı, kendi ustamı anlatıyorum.



HÜMANİST ENTEL SERSERİ; ALTAYİN

Sam Savage aklı bir karış havada bir Türk yazar olsaydı da beni hümanist entel serseri bir fındık faresi kılığına sokup romanımı yazmaya kalksaydı, kitabın adını Altayin koyardı herhalde. Niye? Elbette aslına uygun olsun diye! Çünkü Savage’ın kitabının adı Firmin. E, başkahraman fare de ben olacağıma göre, kitabına benim ismimi çağrıştırmayan, tamamen farklı bir isim koyması yakışık almaz.



Kayıtsızlık çağı

Milan Kundera 1990’lardan beri ikinci vatanı kabul ettiği Fransa’da yaşıyor ve Fransızca yazıyor; ancak sanki Fransız okurdan intikam almak ister gibi, yazdıklarının bu dilde yayımlanmasına geç izin veriyor. Bilmemek romanı önce İspanya ve Türkiye’de yayımlanmış, ancak üç sene sonra Fransızca orijinali piyasaya çıkmıştı.



Değişimden dönüşüme...

Değişim, içinde biraz reddedişi de barındırarak bir şeyden başka bir şeye geçmektir, dönüşüm ise kabullenişle var olanı işlemek, başka bir forma getirmek... Dönüşüm daha naif, daha derin, daha tanıdık olabilirken, değişim daha hoyrat, daha reddedici, daha yabancı olabilmektedir. O yüzden belki kelimelerle oynayıp değişim yerine dönüşüm demeliyiz artık.



Bir yakarış için davet

Kendi yaşam alanlarımızın ne kadar bize has ve tam da bu nedenle ne kadar korunaklı olduğunu düşünsek de, dışımızda kalan dünyanın son sözü söylediği anlar, bir felaket de olabiliyor çoğu zaman…

 



Mutluluk ne yana düşer usta, özgürlük ne yana?

“Tanner Kardeşler”i okuduğumda, Robert Walser’i Kafka’dan, Musil’den sonra tanımak ne büyük bir kayıp diye düşündüm.



'Uyandığında' küfürsüzdü

Kimi zaman romanlar hayata benzemekte oldukça ısrarcı. Hayli umutlu ve serüvenci başlayıp sıradan ve izsiz biten hayatlara. Konularıyla değil kurgularıyla. Uyandığında, Amerikalı yazar Hillary Jordan'ın Türkçeye çevrilen ilk, yazarlık serüveninin ise ikinci romanı.



Gençlik: İnsanın çıplaklık hali

Yetişkin sıfatı topluma adapte olmuş, ona göre ve hatta onun tarafından şekillenmiş fikirler ve duygularla beraber gelir. Gençliğin belki de en güzel yanı, bu adaptasyon sürecinin henüz tamamlanmamış olmasıdır. Öğrenilmiş tepkiler değildir verilen, duygular henüz keşfedilmekte olduklarından daha saf yaşanır.

 



Yalnızlığa övgü

Cem Selcen, yeni romanı Tek Kişilik Din’de, polisiye bir kurgu kullanarak yalnızlık üzerine felsefi bir tartışma açıyor. Diğer romanlarında da kullandığı bu kurgu, hikayeye biraz lezzet ve heyecan katmak için.



Mağlup edilmesi gereken şey kötülüktür

Paris’te, Kuzey Afrikalı Müslüman ve Yahudi toplulukların yaşadığı bir semtte işlenen vahşi bir cinayetle başlayıp ikinci nesil göçmenlerin sorunlarına açılan Arab Jazz romanında Karim Miské, suçu üreten dünyanın zafiyet ve karmaşıklığını sergiliyor.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.