Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Paris’te, Kuzey Afrikalı Müslüman ve Yahudi toplulukların yaşadığı bir semtte işlenen vahşi bir cinayetle başlayıp ikinci nesil göçmenlerin sorunlarına açılan Arab Jazz romanında Karim Miské, suçu üreten dünyanın zafiyet ve karmaşıklığını sergiliyor.

//php print_r ($fields); ?>
Kimi zaman romanlar hayata benzemekte oldukça ısrarcı. Hayli umutlu ve serüvenci başlayıp sıradan ve izsiz biten hayatlara. Konularıyla değil kurgularıyla. Uyandığında, Amerikalı yazar Hillary Jordan'ın Türkçeye çevrilen ilk, yazarlık serüveninin ise ikinci romanı.

//php print_r ($fields); ?>
Yetişkin sıfatı topluma adapte olmuş, ona göre ve hatta onun tarafından şekillenmiş fikirler ve duygularla beraber gelir. Gençliğin belki de en güzel yanı, bu adaptasyon sürecinin henüz tamamlanmamış olmasıdır. Öğrenilmiş tepkiler değildir verilen, duygular henüz keşfedilmekte olduklarından daha saf yaşanır.

//php print_r ($fields); ?>

//php print_r ($fields); ?>
Kendi yaşam alanlarımızın ne kadar bize has ve tam da bu nedenle ne kadar korunaklı olduğunu düşünsek de, dışımızda kalan dünyanın son sözü söylediği anlar, bir felaket de olabiliyor çoğu zaman…

//php print_r ($fields); ?>
Değişim, içinde biraz reddedişi de barındırarak bir şeyden başka bir şeye geçmektir, dönüşüm ise kabullenişle var olanı işlemek, başka bir forma getirmek... Dönüşüm daha naif, daha derin, daha tanıdık olabilirken, değişim daha hoyrat, daha reddedici, daha yabancı olabilmektedir. O yüzden belki kelimelerle oynayıp değişim yerine dönüşüm demeliyiz artık.

//php print_r ($fields); ?>
İki yazarın birlikte kaleme aldıkları roman sayısı azdır. Daha baştan deneysel bir metin üretildiğini düşünürsünüz. “Kırmızı Balık Cinayeti”ni okuduğunuzda, düşüncenizde haklı olduğunuzu anlayacaksınız. Andrea Camilleri ve Carlo Lucarelli’nin 2005 yılında bir belgesel çekimi için biraraya geldiklerinde doğmuş böyle bir polisiye yazma fikri.

//php print_r ($fields); ?>
Bazen gitmek ve bir süre yaşamak istediğiniz uzak, başka bir yerin size böyle bir davet yollamasının nedeni nedir; basit düşünmeyi ilke edinmiş olanlar, çeşit çeşit “bahane” sayacaklardır: İklimi, tarihi dokusu, eğlence merkezi veya doğaya yakın olması yahut sakinliği yahut kültürel zenginliği vesaire vesaire.

//php print_r ($fields); ?>
Milan Kundera 1990’lardan beri ikinci vatanı kabul ettiği Fransa’da yaşıyor ve Fransızca yazıyor; ancak sanki Fransız okurdan intikam almak ister gibi, yazdıklarının bu dilde yayımlanmasına geç izin veriyor. Bilmemek romanı önce İspanya ve Türkiye’de yayımlanmış, ancak üç sene sonra Fransızca orijinali piyasaya çıkmıştı.

//php print_r ($fields); ?>
“Tanner Kardeşler”i okuduğumda, Robert Walser’i Kafka’dan, Musil’den sonra tanımak ne büyük bir kayıp diye düşündüm.
