Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
“Basitliği içinde her şeyi içeren bu gece, bu boş hiçliktir insan – hiçbiri aklına gelmeyen ya da mevcut olmayan bitmek bilmez bir temsiller, imgeler zenginliği. Bu gece, burada fantazmagorik temsiller içinde varolan bu iç doğa – bu saf benlik... Burada kanlı bir baş, şuradan beyaz bir şekil çıkarır...

//php print_r ($fields); ?>
Son yıllarda en çok tartışılan Nobel Edebiyat Ödülü sahibi, Bay Mo Yan, yani Bay “Konuşma” oldu. Bay Konuşma'nın eleştirildiği, tartışıldığı nokta ise edebi üretiminden ziyade Çinli rejim muhalifleri hakkında konuşmaması, politik tavrı. Türkiye'de bizler ise konuşacak bir şey bulamadık, zira Mo Yan'ı duymamıştık bile.

//php print_r ($fields); ?>
İyi bir dedektif romanını herkes sever. Dedektif romanlarının en ünlü sevmeyeni, ABD’li eleştirmen Edmund Wilson’dır; bulmaca çözmekle sigara içmek arası bir yerde, aptalca ve zararsız bir kötü alışkanlığa benzetiyordu dedektif romanı okumayı. Agatha Christie, Dashiell Hammett, Raymond Chandler’ı, New Yorker dergisine yazdığı yazılarda edebi değersizlikle eleştirmişti. Kağıt israfıydılar.

//php print_r ($fields); ?>
Ferdydurke, Witold Gombrowicz’in 1937’de Lehçe olarak yayımlanan ilk romanı. Eser, dönemin edebiyat çevreleri tarafından beğenilse de yazarın yaşadığı ekonomik sıkıntılara çare olmaz.

//php print_r ($fields); ?>
Edebiyat nedir? Edebi incelemelere kendisini adamış herhangi biri için temel bir soru olması gereken bu soru, -Platon ve Aristoteles’ten itibaren- Batılı felsefi gelenek içinde de sürekli olarak sorulagelmiştir. Bir kayıt ne zaman ve nasıl edebiyat haline gelir ve bu olduğunda gerçekleşen nedir? Neye ve kime bağlıdır bu?

//php print_r ($fields); ?>
Hiç ava çıktınız mı? Doğada bir hayvan avından söz etmiyorum; içinizdeki hayvanı avlamaya karar verip, hazırlanıp yola çıktınız mı? İçinizdeki hayvanı tanıyıp onunla silahın soğuk ortamında buluşmaya karar vermeniz bu kadar mı güçtür? İçinizdeki hayvanın vahşeti midir kalıcı olan, o vahşetin dölleniş ve doğuşu için gerekli koşullarla gireceğiniz muhakeme mi?

//php print_r ($fields); ?>
Arquimedes -yani Arşimet- denizle hasbıhal etmenin yolunu bulmuş, tanıyanların yarı deli yarı dâhi gözüyle baktığı bir dalgakıran kahinidir. Denizin nereye bir dalgakıranı kabul edeceğini, nerede yapılırsa en güçlü temellere, bol kullanılan malzemeye, hesap kitaba rağmen bir çırpıda söküp atacağını mühendislere Arquimedes söyler.

//php print_r ($fields); ?>
Yayın dünyasıyla ilişkiniz nasıl başladı?

//php print_r ($fields); ?>
“Çok uzun zaman oldu; şimdi tarihi hatırlamıyorum. Kasımpaşa’da bir evdeydik, Beyoğlu’nun suratsız ama ucuz bir barından gece yarısı sarhoş çıkıp bir şekilde kapağı eve atmıştık. Küçüklüğüyle gözümde büyüyen bir evdi burası. Dört kişiydik ve demek ki diğer üçünden birinin kaldığı yerdi burası. Oturacak koltuk veya iskemle yoktu. Sadece dağınık bir yatak.

//php print_r ($fields); ?>
Bir bilinmez olan ve hayatımızda geniş yer tutan ölüm ile intihar olgusu edebiyatımızda da geniş yer tutmuştur. Ancak bu yer daha çok verili göstergeler, yani ölümle tanrıyı kucaklama, yeni dünyaya varma, ölümle eşitlenme etrafındadır. İlk kez Abdülhamit Tarhan, karısının ardından yas tutup ölüyü, ölümü sorgulayarak, tanrıyla hesaplaşarak Makber adlı şiiriyle alışkanlıkları yıkmıştır.
